(Engelliler haftasına ithafen)

Biliyorum,ben insanlığın, toplumun ve kurumların üstünde bir kamburum. Nereye konulacağım. Sevab mı, günah mı , sevilen mi,itilen mi ya da sürekli acınacak biri mi? Bir kimlik istiyorum.

   Bu yüzden özrüm kabulümdür diyerek başlar hikayem.

 

Anne; en çok seni yoruyorum . Diğer kardeşlerim yemeğini hemen yerken ,ben daha yeni başlıyorum.Bir kaşık tutmayı bile beceremiyorum.sofrayı da kirletiyorum.Ne yapsam bilmiyorum.

     Özrüm kabulümdür.

 

Bir yere gideceğin zaman benim yüzümden hep 10-15 dk geç kalıyorsun. Elbisemi bile . Giyemiyorum tek başıma. Ayakkabılarımı da. Gittiğin yerlerde de rahat bırakmıyorum seni. Doğru dürüst çay içemiyorsun, sohbet edemiyorsun. Bazen toplum içinde de rezil ediyorum sizi, hele lokantaya falan gidince, masaya yemek dökünce yada üstümü başımı kirletince, ne kadar da mahcup ediyorum sizi affet anneciğim.  

        

         Özrüm kabulümdür.

 

Tuvalete de tek başıma gidemiyorum, Diğer kardeşlerim gibi. Bazen düğmelerimi açana kadar ıslatıyorum üstümü, etrafımı özür dilerim anne.

Evet baba seni de üzdüm. Senin diğer çocukların gibi tuttuğunu koparan, yani aslan gibi olamadım hiçbir zaman. Bir işin ucundan tutamadım belki, baba sözcüğünü bile çıkarırken ne kadar zorlandığımı görüyorsun ,belki içinden kızıyorsun da, daha baba diyemeyen birinden ne beklenir ki diye hayıflandın belki de , senin için diğer insanların yanında bir utanç abidesi oldum.

        Özrüm kabulümdür.

 

Okulda genelde en arka sıraya oturturlar. Anlamam; Okumadan yazmadan diye.İlk günden geride kalırım hep. Parmağımı görmez öğretmenim, bir anda arkadaşlarım taksi olur, ben kağnı, onlar tavşan olur ,ben kaplumbağa. Başımda okşanmaz diğer çocuklar gibi. Sınıfta bir şeylere çarpsam kırılır, kırmasam bile adıma yazılır. Ne yapsam öğretmenim.

Özrüm kabulümdür.

 

Ellerimden tutar mısınız arkadaşlar; Beni de mendil kapmaca, yakan top oyunlarına alır mısınız? Bende atabilirim, sizin kadar hızlı olmasa da. Bende gülmeyi biliyorum, konuşmayı da.Sadece göremiyorum.

         Özrüm kabulümdür.

Sizlerden de özür dilerim kalabalıklar, yürüyemiyorum. Karşıya geçmem gerek. Benim yüzümden trafik allak bullak oldu,çok utandım. Belki de bir çok beddua yedim. Yürüyemiyorsan otur oturduğun yerde diye.

        Özrüm kabulümdür.

 

Usta bak ben burada çalışabilirim, şunun ucundan tutabilirim,Ya! hiç yoktan getir götür işine bakabilirim .Evrak takip ederim. O da olmazsa çay veririm gelen gidene , buraları temizlerim.Yani bir işim olsun. Bende aranızda olayım, kulaklarım duymaz ama anlarım bende neyin ne olduğunu. Konuşulandan,ne söylendiğinden,iyi mi,kötü mü,şikayet etmem. Yeter ki burada çalışayım. Merak etmeyin, duymam. Hakkımda ne söylediğinizi bilin.

         Özrüm kabulümdür.

Deniz  yıldızlarına benzeriz biz, karaya vurduğumuzda birisinin bizi denize atmasını bekleriz. Elimizden tutun bizde sizlerdeniz aynı dünyanın insanlarıyız, aynı hava, aynı su, aynı gökyüzü ve dünyanın bütün güzel renklerine ortağız. Belki görmüyoruz.duymuyoruz,anlamıyor görünebiliriz ama inanın sizin kadar hissedebiliyoruz.

Onun için bir gün herkes özürlü olabilir yani hepimiz potansiyel engelliyiz.