Günümüz toplumsal yaşamında mumla aradığımız ya da sürekli hayretler içerisinde kaldığımız edepsizliklerle gün geçmiyor ki yeni bir tanıklık ve karşılaşma olmasın. Bazı edepsizlikler toplumun bütün kesimlerine sirayet eder. Ama edep ve edepsizliklerle ilgili yorumlar genelde büyükler tarafından, çocukların davranışları üzerinden eleştirilmekte ya da takdir edilmektedir. Aslında edep ya da edepsizlik kavramları toplumsal düzen açısından önemli olduğundan sadece çocukları ilgilendirmez büyüklerinde edepler konusunda örneklik açısından hassas olmaları gerekir. Edepler konusunda günümüzde belki dikkat edilmiyor ama üzerinde durulması gereken önemli bir husus az bilip, az okuyup, az düşünüp çok konuşmadır. Konuşma edebinin üzerinde biraz durmak gerekirse;
Konuşma Edebi: Çok konuşmaktan gevezelik yapmaktan kaçınmalıyız. Çok konuşmak düşünmekten ziyade düşüncesizliğin sonucudur. Aynı zamanda akıl hafifliğidir. Çok konuşmak ortamına göre kişide itibar sarsılmasına ve nüfuz kaybına yol açabilir.Dinleyicileri sohbetten usandırmamak ve bıktırmamak gerekir.İnsanda Allah’ın yarattığı iki kulak bir ağzın olması çok dinle az konuş anlamındadır.Çok konuşanlar genelde iki bela ile karşılaşır.Biri kendisinin hor görülmesi,diğeri ise başkalarının bıkmasıdır.İnsanın aklı olgunlaştıkça konuşma azalır.Birde konuşmalarda dinleyicileri usandıran en önemli etken tekrarın sık yapılması.Vaizler bu konuda meseleleri bazen fazla tekrarlıyorlar dikkat etmek gerekir.Sık tekrar dinleyicide konuşmacının itibarının zedelenmesine yol açabilir.Başkasına sorulan soruya öne atılıp cevap verilmemeli.Bir başkası konuşurken sözü bitmeden kendisi söze başlamamalıdır. Bulunduğu bir toplulukta topluluk konuşmaya başladığı zaman kendisini ilgilendiren bir şey değilse söze dahil olmamalıdır.Eğer bir sözün gizli kalması gerekiyorsa o konuyla ilgili kulak hırsızlığı yapmamalı.Topluluk içerisinde fısıltı ile konuşmamalıdır.Kim olursa olsun kinayeli konuşulmamalıdır.Ses tonu itidalli ve karşının duyacağı şekilde olmalıdır. Kur’an-ı Kerim’de” Mutedil yürü ve sesini kıs ”Biliyorsunuz en kötü ses Eşek sesidir. Konuşma edebini çocuk ailede öğreneceği gibi okulda da öğretmenler kesinlikle bu tür edeplere dikkat etmelidir. Çocuk büyüklerin ve hocaların huzurunda sesini sesini yükseltmemeli çünkü bu ses çirkin bir sestir. Konuşmada ayrıntılara fazla girmeden ihtiyaç duyulan hususlarda açıklama yapılmalı genel itibari ile kısa ve özlü konuşulmalı. Dostluğu zedeleyecek ve düşmanlığa sebep olacak çirkin söz, küfür ve insanların gururunu zedeleyecek soğuk latifelerden kaçınılmalı. Karşıdakinin makamını zedelemeyecek şekilde konuşulmalıdır. Kişi ne kadar haklı olursa olsun büyüklerle ve saygın kişilerle inatlaşmamalı tartışmalara girmemelidir. Günümüzde maalesef inatçılık ,ısrar ve iftira insan zihnini ve kalbini istila ettiğinden doğruların ortaya çıkma meziyeti kalmamıştır. Birde insanların kapasitelerine göre konuşmak gerek. Kapasite olarak zayıf olan insanlara ağır konularda konuşmak karşıdakini öldürmekten beterdir. Talihsizlik ve uğursuzluk çağrıştıran sözlerden kaçınılmalıdır. Büyüklere ve saygın kişilere genel olarak sen değil siz diye hitap ederek konuşulmalı. Kendi akranlarına bile nezaketle hitap etmeli alçakça, ikiyüzlü ve dalkavukluk yapmamalı. Gıybet, laf taşıma, yalan, iftira ve incitici sözler söylemekten kaçınılmalıdır.”Dinledin mi, anladın mı, Beri bak, Beni dinle, anlaşıldı mı?”gibi gereksiz ifadeleri kullanmaktan sakınılmalıdır. Ne kadar az konuşur çok düşünürsek ve düşündüklerimizi uygulayabilirsek, işte o zaman az konuşmanın önemini anlamış oluruz. Aşağıdaki şu beyit konuşma adabını güzel bir şekilde özetlemektedir.
“Çok dinle ama az konuş
Bire yüz deme yüze bir söyle”