Dostun da düşmanın da mert ve açık olanı makbuldür. Ancak batı kültürü insanlığın genetiğiyle oynayalı, münafıklık diz boyu. Sadece İslam değil, insanlığın da düşmanı olan batı, şimdilerde insanların fiziki genleriyle oynuyor, değiştirmeye çalışıyor. Ancak insanı asıl insan yapan şey, insanın metafizik, yani ruhi, yani manevi bünyesidir. İşte batının, insanın bu yönünü alabora edeli çok oldu. Mana dünyası bozulunca, insan bir gerip oldu, erkek eski erkek değil, kadın eski kadın değil. Büyük küçük, evlat ebeveyn, komşuluk, akrabalık, arkadaşlık, şefkat, merhamet, saygı, sevgi vs. insani değerler; batıda yok oldu, biz de ciddi yara aldı. İşte münafıklık vb. birçok ruhi hastalıklar da virüs misali, çoğalmaya başladı.
Allah (cc) Kur'an'ı Kerim’in hemen ikinci suresinin başında,üç kısım insana dikkatimizi çekmiştir.
Birincisi müminlerdir ki; onların vasıfları ilk beş ayette özetlenmiştir. Kur'an’ın onlar için bir yol gösterici ve hidayet kaynağı oluşundan, sonra da gayba iman dan ve İslam’ın temelini oluşturan ana vazifelerden söz etmiş
İkincisi kafirlerdir; onların durumunu sadece iki ayette, altıncı ve yedinci ayetlerde özetlemiştir. Çünkü kafirlerin küfrünü ve düşmanlıklarını bilir, ona göre gardımızı alırız.
Üçüncüsü, münafıklardır; bunların durumlarınıise geniş bir şekilde ele alarak 8. ayetten 21. Ayete kadar geçen ayetlerde açıklanmıştır. Ayrıca Kur'an'ı Kerim’de “Münafikun” yani münafıklar ismiyle özel bir sure de vardır. bu da münafıkların ne kadar tehlikeli olduklarına dikkatleri çekmek içindir. Ta ki insanlar, onlara karşı dikkatli olsun ve tuzaklarına düşmesin. Çünkü münafıklar, sinsi ve kalleşçe davranırlar. İşte o ayetlerden bazıları:
“Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Onların gözlerine de bir çeşit perde gerilmiştir ve onlar için (dünya ve ahirette) büyük bir azap vardır. İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde "Allah'a ve ahiret gününe inandık" derler. Onlar (kendi akıllarınca) güya Allah'ı ve müminleri aldatırlar. Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun farkında değillerdir. Onların kalplerinde bir hastalık vardır. Allah da onların hastalığını çoğaltmıştır. Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için elîm bir azap vardır. Onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman, "Biz ancak ıslah edicileriz" derler. Şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lâkin anlamazlar.
Onlara: İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edin, denildiği vakit "Biz hiç, sefihlerin (akılsız ve ahmak kişilerin) iman ettikleri gibi iman eder miyiz!" derler. Biliniz ki, sefihler ancak kendileridir, fakat bunu bilmezler (veya bilmezlikten gelirler). (Bu münafıklar) müminlerle karşılaştıkları vakit "(Biz de) iman ettik" derler. (Kendilerini saptıran) şeytanları ile baş başa kaldıklarında ise: Biz sizinle beraberiz, biz onlarla (müminlerle) sadece alay ediyoruz, derler. Gerçekte, Allah onlarla istihza (alay) eder de azgınlıklarında onlara fırsat verir, bu yüzden onlar bir müddet başıboş dolaşırlar. İşte onlar, hidayete karşılık dalâleti satın alanlardır. Ancak onların bu ticareti kazançlı olmamış ve kendileri de doğru yola girememişlerdir.” (Bakara 278-16)
Maalesef bu münafıklar, bizim memleketimizde de çokça mevcut. Bu vatanın İslam ümmetinin son kalesi olduğunu bildikleri için de buraya özel önem veriyorlar. “Sabataist” denen gizli Yahudiler, kripto Ermeniler ve içimizdeki hainlerden binlercesi… Yıllardır her vesileyle bu hakaret ve iftiraları sıralayan bu güruh, seçim zamanı geldiği zaman ise,“mütedeyyin Müslümanlara saygı” dine saygı vb. nice ifadeleri sıralayıveriyorlar. Seçim meydanlarında yanlarında konu mankeni türbanlı, hatta çarşaflı bayanlar dolaştırıyorlar. Bazıları Cuma namazında arzı endam ediyor. Hatta namazdan sonra aşır okuyanları bile oluyor.
Daha garip olanı ise, bunların halis Müslüman olup İslami kişiliğiyle bilinen siyasetçileri, dini siyasete alet etmekle suçlamalarıdır. Ömür boyu İslam üzere yaşamış, İslam’ı ve Müslümanları kendisine dert edinen bir Müslümanın; İslami görüntüsünden daha doğal ne olabilir? Bu insan sadece seçim zamanı seçmenleri kandırmak için değil, ömür boyu ve her gün namaz kılmakta, cami ve cemaate devam etmekte, Cuma namazını kaçırmamaktadır. Asıl “dini siyasete alet etmek” ömrü dine saldırmakla geçen kimi zavallıların, seçim zamanı Müslüman gibi görünmeye çalışmasıdır. Biraz samimi olalım ve kendimize gelelim. Subheneke... Bihamdike... Esteğfiruke... Muhammed Özkılınç