Yahudi “hem suçlu hem güçlü” sözünün anlattığı gibi, tarih boyu insanlığa ve insani değerlere karşı hep suç işlemişlerdir.

Ama diğer yandan, ellerindeki devasa medya gücüyle kendilerini mazlum, suçsuz yere itilip kakılan gariban bir halk olarak lanse etmeyi başarmıştır. Bu planını çok güzel işlettiği için de halen birçok Avrupa ülkesinden yüklü miktarda tazminatlar olamaya devam etmektedir. Avrupalıların dedeleri, Yahudi’nin onlarca suçlarına şahit olup onları ülkelerinden sürgün etmişler. Ama zaman içinde birçok sinsi planlar onların torunlarına Yahudi’nin sütten çıkmış kaşık gibi temiz ve suçsuz olduğu lanse edilmiş. Sonra da aşama aşama dedeleri tarafından suçsuz yere sürüldükleri yalanı pompalanmış ve derken Avrupalı hem tazminata, hem de suçluluk psikolojisiyle, ne olursa olsun Yahudi’nin arkasında durma pozisyonuna getirilmiştir.

Allah (cc) tarafından onlarca kez lanetlenen bu melu’n millet, tüm dünya insanlığına da kendisini mağdur ve gariban olarak tanıtmayı başarmıştır. Bunun için; sinema, tiyatro sektörü ve tüm sanat dünyası kontrol altına alınmış. Ülkelerin eğitim müfredatları ve derken tüm internet dünyası seferber edilmiştir. Milletlerin tarihi unutturulup Yahudi’nin çıkar ve menfaatlerine uygun yeni ve yalan bir tarih uydurulmuştur. Yani milletlerin hafızaları silinip yeni bir hafıza yüklenmiştir. Hemen hemen tüm ülkelerin meclislerine baskı yapılıp Yahudilerin suçlarını gündeme getirme; “ANTİ SEMİTİZM” adı altında kanunla suç kapsamına alınmıştır.

Evet, beşer yanıltılabilir, kandırılabilir ve hatta tarihleri ve arşivleri tersine dizayn ediledebilir. Ama ilahi arşivden hiçbir şey silinemez. Kur'an'ı Kerim’e bakıldığı zaman bu lanetli kavmin ne kadar karanlık ve insanlık düşmanı oldukları hemen anlaşılır. Hatırlarsanız bu Yahudiler, FETÖ eliyle “ılımlı İslam” denilen paralel bir din üretmeye yeltendiler. Allâh'ın (cc) kıyamete kadar koruyacağını taahhüt ettiği bu Kur'an’a paralel; “NUR’UL-FURKAN” adıyla bir Kur’an yazıp tedavüle sokmaya çalıştılar. Uğradıkları lanet sebebiyle onlar; Allah (cc) ile savaşmanın boş bir çaba olduğunu anlayamadılar: Allah (cc) şöyle buyurur: “Hiç şüphesiz, Zikri (Kur’an-ı Kerim’i) Biz indirdik, Biz; ve elbette (kıyamete kadar) Onu (bu kutsal metni değiştirilmekten ve dejenere edilmekten koruyup aynen) muhafaza edicileri de Biziz.” (Hicr 15/9)

Aslında bu lanetli kavmin bozuk karakteri ve insanlığa ve insani değerlere düşmanlığı nedeniyle boyunlarına geçirilmiş zillet tasmasından kurtulmaları mümkün değil. Tek çareleri hidayete gelip iman etmeleridir. Yoksa Allah’ın (cc) anlar hakkında takdir ettiği zillet ve meskenet sürgit devam edecektir. Bakmayın siz onların şimdilik geçici ve kısmi bir mevzi kazanmış olmalarına… Allah (cc) şöyle buyurur: “Eğer Allah (fesatlıkları ve bozuk fıtratları dolayısıyla) onların vatanlarından çıkarılacaklarını (sürgüne yollanacaklarını kaderde) yazmamış olsaydı (bile, kesinlikle) onların dünyadaki azabını (yine başka türlü) verecekti. Zaten ahirette de cehennemin ateş azabı onlar içindir.“ (Haşr 59/3)

Yahudilerin son bin yıllık tarihlerindeki sürgünler:

·         1080 - Fransa'dan sınır dışı edilme.

·         1098 - Çek Cumhuriyeti'nden sınır dışı edilme.

·         1113 - Kiev Rus'tan (Vladimir Monomakh) sınır dışı edilme.

·         1113 - Kiev'de Yahudilerin katliamı.

·         1147 - Fransa'dan sınır dışı edilme.

·         1171 - İtalya'dan sınır dışı edilme.

·         1188 - İngiltere'den sınır dışı edilme.

·         1198 - İngiltere'den sınır dışı edilme.

·         1290 - İngiltere'den sınır dışı edilme.

·         1298 - İsviçre'den sınır dışı edilme (100 Yahudi asılarak idam edildi).

·         1306 - Fransa'dan sınır dışı edilme (3.000 kişi diri diri yakıldı).

·         1360 - Macaristan'dan sınır dışı edilme.

·         1391 - İspanya'dan sınır dışı edilme (30.000'i idam edildi, 5.000'i diri diri yakıldı).

·         1394 - Fransa'dan sınır dışı edilme.

·         1407 - Polonya'dan sınır dışı edilme.

·         1492 - İspanya'dan sınır dışı edilme (Yahudilerin ülkeye girmesini sonsuza kadar yasaklayan yasa).

·         1492 - Sicilya'dan sınır dışı edilme.

·         1495 - Litvanya ve Kiev'den sınır dışı edilme.

·         1496 - Portekiz'den sınır dışı edilme.

·         1510 - İngiltere'den sınır dışı edilme.

·         1516 - Portekiz'den sınır dışı edilme.

·         1516 - Sicilya'daki bir yasa, Yahudilerin yalnızca gettolarda yaşamasına izin verdi.

·         1541 - Avusturya'dan sınır dışı edilme.

·         1555 - Portekiz'den sınır dışı edilme.

·         1555 - Roma'da Yahudilerin yalnızca gettolarda yaşamasına izin veren bir yasa çıkarıldı.

·         1567 - İtalya'dan sınır dışı edilme.

·         1570 - Almanya'dan sınır dışı edilme (Brandenburg).

·         1580 - Novgorod'dan kovulma (Korkunç İvan).

·         1592 - Fransa'dan sınır dışı edilme.

·         1616 - İsviçre'den sınır dışı edilme.

·         1629 - İspanya ve Portekiz'den sınır dışı edilme (IV. Philip).

·         1634 - İsviçre'den sınır dışı edilme.

·         1655 - İsviçre'den sınır dışı edilme.

·         1660 - Kiev'den sınır dışı edilme.

·         1701 - İsviçre'den tamamen sınır dışı edilme (V. Philip Fermanı).

·         1806 - Napolyon'un ültimatomu. Badarja.

·         1828 - Kiev'den sınır dışı edilme.

·         1933 - Almanya'dan ihraç ve soykırım.

Görüldüğü gibi bu lanetli kavim her yerden sürülmüş. Ama neden? Çünkü gittiği her yere bela, musibet ve bozgunculuk götürmüştür. Kimsenin kabullenmediği bu kavme, maalesef ecdadımız Osmanlı yer ve yurt vermiş ve onlar geldikten sonra da Osmanlıda çözülmenin adımları başlamıştır. Ta ki, Siyonist-Haçlı ittifakıyla Osmanlı imparatorluğu 55-60 parçaya bölünmüştür. Bir asırdır Filistin’deki bozgunculukları ve son bir yıldır Gazze ve Filistin deki yıkım, katliam ve soykırım lanetli Yahudi’nin karakterinin resmidir. Subhaneke... Bi-hamdike... Esteğfiruke...