Allah (cc) şöyle buyurur: “Allah size yardım ederse, artık size üstün gelecek hiç kimse yoktur. Eğer sizi bırakıverirse, ondan sonra size kim yardım eder? Müminler ancak Allah'a güvenip dayanmalıdırlar.” (Âli İmran 3/200) İslam tarihi boyunca bu ayetin mucizesi defalarca yaşandı, yaşanıyor ve yaşanmaya devam edecektir. Yeni için sırrı; Allâh'ın (cc) yardımındadır. Bu yardımı alanlar yenilmeyecektir. Bu yardımı hak etmeyenler ise yapayalnız ve perişan olacaklardır.
Bir asırdan fazladır gasıp, işgalci Siyonistlere karşı direnen Filistin halkı bu yardımı hak etmiş ve ediyor. Filistin’in yiğit evlatları olan Hamas ise bu yardımı en üst perdeden ilahi yardıma mazhardır. Bu sebeple de son derece dengesiz ve adaletsiz şartlara rağmen yok edilemedi. Bir buçuk yıl boyunca; kanları, canları, alın terleri ve her tür fedakârlıkla varılan bu netice büyük bir zaferdir!
Hamas, sadece Gazze’de değil, Batı Şeria da dâhil olmak üzere tüm Filistin’de güç kazanarak daha geniş bir destek tabanı oluşturdu. Artık Filistinliler, Filistin’in özgürlüğünün Mahmut Abbas gibi hainlerle değil; zulme karşı ölümüne direnen mücahitlerle mümkün olduğunu daha iyi anlamıştır. Hamas, vicdanı olan her insanın yüreğinde adeta taht kurdu bu, çok yönlü bir zaferdir!
Hamas, yalnızca Filistin ve İslam dünyasında değil, başka coğrafyalardaki vicdan sahibi insanların da takdirini kazanarak evrensel bir saygı gördü. Belki yüz bin civarında şehidimiz var. Ama tüm dünyada hidayete erip Müslüman olanlar milyon hatta milyonlarla ifade edilmektedir. Bunun artçı etkileri kat kat daha çok insanın hidayetine vesile olacaktır. Dolayısıyla bu, bir zaferdir!
Hamas, liderlerinin sahada bir asker gibi savaşarak ve şehadetle örnek olup, mücadeleyi sonraki nesillere aktarma konusundaki kararlılığıyla tarihe geçti. Hem de Siyonistlerin otopsileriyle tespit edildi ki, Şehid komutan Yahya Sinvar’ın midesine 72 saatten beri gıda girmemişti. Ama buna rağmen ruhunun son ramağıyla da olsa onların dronlarına karşı hamle yapıyordu. Bu, bir zaferdir!
Hamas, imanın imkânsızlıkları aşabileceğini tüm Müslümanlara kanıtladı. “iman varsa imkân vardır” gerçeğini pratikte net olarak gösterdi. Güçler arası dengesizlik, düşmanın gücü ve teknolojisi ne kadar fazla olursa olsun, imanın gücü karşısında diz çökmeye mahkûmdur. Bu, bir zaferdir!
Hamas, zalim bir düzene boyun eğerek korkakça bir hayat sürmek yerine onurlu bir direnişin tercih edilmesi gerektiğini tüm Müslümanlara öğretti. Yıllardır batının para, lojistik, mühimmat ve silah gücü gölere çıkarılarak yenilmez olduğu algısı zelil zihinlere yerleştirilmişti. Ama izzetin öğretmenleri bu algıyı yıktılar. Bu, bir zaferdir!
Hamas, Batı’nın adalet, insan hakları ve özgürlük gibi kavramlar üzerinden yarattığı maskeyi düşürdü ve Siyonizm’in gerçek yüzünü dünyaya gösterdi. ABD her yıl “terör devletleri” listesi yayınlar, “şeytan üçgeni” gibi ifadelerle dünya halklarından dilediğini terörist ilan ediyordu. Şimdi asıl terörist başının ABD ve beraberindeki batılı ülkeler olduğu net olarak ortaya çıkmış durumdadır. Bu, bir zaferdir!
Hamas, bir Müslüman için şehadetin yaşam kadar doğal olduğunu, yaşamaktan daha değerli şeylerin de var olduğunu ispatladı. Gerçek hayat olan ahirete şehit olarak giden bir mümin için ölüm en büyük hedeftir. Yıllardır Şehit İmam Hasan el-Benna’nın “Allah (cc) yolunda şehid olmak en büyük dileğimizdir” sloganın tekrar eden Hamas, bunu basit bir slogan olarak tekrarlamıyordu, bilerek ve isteyerek şehadeti istiyorlardı. Bu, bir zaferdir!
Siyonist İsrail’in tüm insanlık dışı muamelelerine rağmen Hamas, İslami ve insani değerlerin adeta öğretmeni oldu. Siyonistler, hastaneleri yıktığı gibi, ambulansları ve yaralılara yardım için toplanan kalabalıkları dahi bombardımana tabi tuttu. Ama Hamas yaralıları taşımakta olan araç ve helikopterlere karışmadı. Özellikle Hamas, rehinelere insanca bir şekilde muamele ederek, savaşta bile ahlaki değerlerin korunabileceğini tüm dünyaya gösterdi. Bu, bir zaferdir!
Hamas, çoğu Yahudi’nin içinde Siyonist bir özlem taşıdığını ve dünyanın pek çok yerindeki Yahudilerin 7 Ekim sonrasında İsrail’e giderek soykırım ordusuna katıldığını ifşa etti. Holokost hikâyeleriyle dünya insanlarına kendisini acındıran mel’un kavim Yahudi’nin sadece Filistin, Araplar veya Müslümanlar için değil, tüm dünya insanlığı için büyük bir tehlike olduğunu net olarak ortaya çıkardı. Bu, bir zaferdir!
Hamas, tüm teknolojik üstünlüklere rağmen imanın ve umudun asla yok edilemeyeceğini kanıtladı. Altı günde altı Arap ülkesini perişan eden “İsrail, yenilemez” iddiasını çöp etti. İsrail’in istihbaratından habersiz kuş uçmaz tezini çürüttü. “Demir Kubbe geçilemez” ön yağını da silip attı. Onlarca yıkım, binlerce şehit ve çekilen tüm zorluklara rağmen dimdik ayakta kaldı. Bu, bir zaferdir. Bu zafer, filiskinin asil halkından, Hamasın yiğit savaşçılarından tüm ümmeti Muhammed’e ve dünyanın tüm mazlumlarına hediye olsun ve mübarek olsun. Subhaneke... Bi-hamdike... Esteğfiruke...