Makbul olan nedir  yaşamak mıdır, düşünmek midir?  Düşünmeden yaşamak insanın özelliği değildir.

İnsan kendi anlamını oluşturacaksa düşünerek yaşamalıdır. Bütün güzellikleri umut etmeli , ideal beklentiyi gerçekleştirmek için önce kendini sorgulamalı, yalnız kalmalı, başkalarının ışığının aydınlığında değil,  kendi ışığını bulmalı. Başkalarının okumalarını ezberlemek yerine kendi okumalarında,  kendi özgür ve bağımsız canlı  ruhuna  ulaşma hakkını sonuna kadar kullanmalıdır. Düşünen insan aynı zamanda sorumluluk duygusunu da yüklenmiş demektir. Çünkü dışarıda gerçeklerden haberdar olmak isteyen, kendilerini cesaretlendirecek, yetiştirecek ve yönlendirecek birilerinin beklentisi var.

O kendi düşünceleriyle kendini değerli kılan, toplumsal yapının düşünceleriyle nefes alıp yaşayan kişidir.O dünyanın merkezidir, kalbidir. O asil yaşam öykülerini, ahenkli dizeleri barbarlığa varan kalitesiz başarılara karşı gerçek neyse onu anlatandır. Yersiz korkuların cehaletten kaynaklandığını , kafasını kuma gömen devekuşu misali benzerlerine inat kendisindeki bilgi yükünü inkar etmeden aktarmaya çalışandır. Düşünen insan tehlikeden kaçmaz,  tehlikeyle yüzleşme cesaretini gösterir. Onun doğasını öğrenmeye çalışır.  Tehlikenin boyutuna göre dönüştürme ve  dayatılan fikirleri değiştirme yüceliğini gösterendir. Düşünen insan fikirlerini aktarırken dinleyicilerin duygularını taşımıyor olabilir. Ama o bilir ki insanlar bir olan erdemli dürüstlük  ilkesine  tabidirler yani umutlara ve hayallere. O yüceltilmiş bir insanı büyütmek,  yüceltmek adına onun yolunda sinekler gibi süpürülmez, onların ışığında güneşlenmez, kendisini bu ışığın bir parçası olarak görmez. İnsan olmanın onurunu bir başkasının, yüceltilmişlerin omuzlarına yüklemez. Onun için umut bu dünyaya ihtişam ve büyüklük sağlayacak en büyük yatırım olan insanın inşasıdır.Bütün bilgilerin üniversitesi olan düşünen insan için dünya hiçbir şey, insan ise her şeydir. Onun derdi  zamanın bütün yeteneklerini , geçmişin bütün katkılarını ve geleceğin bütün umutlarını üstüne almak çabasındadır. Düşünen insan hayatındaki yanlışlarının kendisini yeniden düzeltmesi için yanlışlarına minnettarlık duyar. Doğruluğun değerini bilir,  doğrularla karşılaştıkça o zaman anlar doğruluğun kıymetini. Engellerle karşılaşmanın kendisine güç verdiğine inanır ve yeteneklerinin kıymetini ve değerini o zaman anlar. Kendisini yüce göstermekten utanır,  onun yüceliği düşünceleridir. Her durumu fırsata çevirir. Eziyet gördüğünde, cezalandırıldığında,  yenik düştüğünde, kaybettiğinde bir şeyler öğrenme fırsatı yakalar. Aklını ve insanlığını kullanmaktan geri durmaz,  cehaletin kurbanı olmaz. Kibirlilik deliliğine esir olmaz, az bir kibrin bile insana ne kadar zarar vereceğini bilir. O kalabalığın ortasında yalnızlığının  bağımsızlığını kusursuz nezaketiyle koruyabilen insandır.