Şu 99 kişiyi öldüren adamın hikâyesini sanırım birçoğumuz biliyoruzdur.
Hani bir adam vaktiyle 99 kişiyi öldürmüş.
Sonra bu durumunu sormak ve kurtulmak için büyük bir alim aramış. Ona “falan yerde çok bilgin olan bir rahip var, ona git” demişler.
Adam kalkıp rahibi aramaya başlamış ve nihayet rahibi bulmuş.
Rahibe “Ben 99 kişiyi öldürdüm. Acaba tövbe etsem tövbem kabul olunur mu?” diye sormuş.
Rahib, “hayır kabul olmaz” cevabı verince rahibi de öldürmüş. Sonra bu durumunu sormak için yine yola koyulmuş. Kendisine “Falan yerde bir alim var. Ona git” demişler.
Adam gidip alimi bulmuş ve kendisine “100 kişiyi öldürdüğünü söyleyerek ve tövbesinin kabul olup olmayacağın sormuş.
Alim, “Elbette senin tövben kabul olur. İnsanla tövbe arasına kim girebilir ki, sen falan yere git. Orada Allah’uu Teala’ya ibadet eden insanlar var. Sende onlarla birlikte Allah’a ibadet et, sakın memleketine dönme.” demiş.
Adam tamam diyerek kakıp oraya gitmek için yola koyulmuş. Giderken yolda eceli gelmiş ve vefat etmiş.Rahmet melekleri ve azap melekleri o adamı kimin alıp götüreceği konusunda tartışmaya başlamışlar.
Rahmet melekleri, “O adam tövbe edip kalbiyle Allah’a yönelip yola düştü” demişler.
Azap melekleri ise, “O adam hayatında hiç iyilik yapmadı” demişler. Bu sırada insan kılığına girmiş bir melek çıka gelmiş. Melekler onu aralarında hakem tayin etmiş. Hakem olan melek, “geldiği yerle gittiği yeri ölçün, hangisine daha yakınsa adam o tarafa aittir” demiş.
Melekler iki mesafenin arasını ölçmüşler ve gitmek istediği yerin daha yakın olduğunu görmüşler. Hal böyle olunca rahmet melekleri adamı alıp götürmüş.
Bu hikâyeyi niye anlattım.
Birey ve toplum olarak nerede duracağız.
Ne zaman pes edeceğiz.
Yada pes etme, yani tövbe etme zamanımız gelmedi mi?
İdeolojiler, izm’ler, ırklar, mezhepler, mezhepler üzerinden birbirimizin hakkına çok girdik.
Dar ve zor bir zamandayız.
Bu karanlık dehlizden çıkmak için sağa sola koşuşturup duruyoruz.
Bunun için Allah’tan yardım talep ediyoruz.
Allah’ın bize rahmet etmesini istiyoruz.
Ancak bunun için bir adım atmıyoruz.
Halimiz şu 100 kişiyi öldüren adamın durumuna çok benziyor.
Hem öldürmüşüz, hem de pişmanız.
Ancak bu pişmanlığın gereğini yerine getirmiyoruz.
Tövbe için. günahtan ve günah mahallînden uzaklaşmak lazım.
Bu halde ölürsek bizi alacak olan azap melekleridir.
Cinayet (günah) mahallînden, acilen uzaklaşmamız lazım.
Rahmetin tecellisi ve rahmet meleklerinin bizi almaları için.