<p>Yazının başlığı biraz banal, biraz da saygısız olmuş gibi lakin meramımı bundan gayrısı ile açıklayamazdım, âcizane beni çok iyi tanıdığına inandığım muhatabımın hoşgörüsüne sığınıyorum.</p>
<p>Bana sorarsanız,“BARIŞ” kitabını yazan bu adam nasıl birisi? Düşünmeden derim, deli adamın biri diye, deli bu adam, hem de nasıl, yoksa böyle çok ağır bir yükün hamallığınıyapmaz veya yapamazdı. Bu yükü yüklenmek için ya aklı olmayan, yâda Leyla ile Mecnun, Memo ile Ziné arasındaki aşk gibi inandığı bir şeylerin delisi olan adam bu şekilde yüklenmeye çalışır, yoksa bu ağır yükü kaldırmak imkânsız.</p>
<p>Nedenimkânsız ve neden mi deli? Düşünün. Bu zamanda insanların ekseriyeti, maddi getirisi olan bir işle uğraşır. Şan, şöhret, makam, mevki, rant getirisi olmayan bir işin peşinde hayatını vakfeden adama deli denmez de ne denir(!)?</p>
<p>Gerek bireysel olarak hayatında ve gerekse toplumsal siyaset ve kamusal çalışmalarında, tutturmuş illa da barış, barışta barış… İyi’de kardeşim (istisnalar hariç) alıcısı olmayan bir nesneyi pazarlamanın derdi, tasasısana mıdüştü? Bakçağdaşların olan adamlar nerelerde neler yapmaktadırlar. Bir kelimesine milyonlar çığlık çığlığa, hurrraa demektedirler!Bazılarının bir işaretiyle “öl de ölelim, vur de vuralım” diye naralar atıp tepinmektedirler.</p>
<p>Tüm bu gerçeklere rağmen, halen “barış barış..” diye paralanmanın bundan başka, yani sözüm ona deli(!) demekten başka izahı ne olabilir?</p>
<p>İyiliğin tellalı % 17, savaşın havarileri % 83 civarında iken, birisinin maddi getirisi % 1500 diğerinin hiçbir makam, mevki ve rant getirisi yok iken,illede barış, ısrarla barış, demenin manası ne..?</p>
<p> Evet, görünür şartlardabu hoca deli, bana sorarsanızmevcut şartlarda kara deli(!), kafayı barış ile bozmuş, barış delisi bir adam(!) diye size tarif ederim. Bakinonca eylemleri, söylemleri, çalışmaları,arabuluculukları yetmemiş. Erinmemiş, bıkmamış, sanki milyonlar satacakmış gibi, birde barışı konu alan bir kitap çıkarmış. Birde imza gönü yapmakmış.Allah akıl fikir versin.</p>
<p>Yahu Hoca..! Bak kardeşim ettiklerinin bedelini nasılda acı ödemektesin?Üç kelimeyi bir araya getiremeyen ne kadar adam varsa, ya köşe başlarını tutan bürokrat olmuş, ya bir cemaat lideri veya bir STK’nin başındaetkin adamlar konumundadırlar. Sen halen çocuklarının okul masraflarını nasıl temin ederim dertleriyle kıvran, buda yetmemiş birilerin uykusu kaçmasın diye gecelerini uykusuz geçir... Akan kanı nasıl durdurabilirim, bozulan barışı nasıl sağlayabilirim, yıkılan güveni daha iyi nasıl temin edebilirim diye kafa patlat…</p>
<p>Yok, arkadaş yok galiba bu adamın aklında zoru var.Alıcısı olamayan bir malı pazarlamaya kalkışmak akıl karı değildir. Bunca savaş reklamı ve propagandası yapılırken bari savaş kitabını yazsaydın ya(!) billahi popüler olurdun… yüzbinler satardın yani(!)…!!</p>
<p>Belki son bir kez uyarıyorum: Yahu hocam sen günümüzde dünyada olmayan, hele değeri bilinmeyen, egemen güçlerce hiç arzulanmayan pek zor ve çok zahmetli bir şeyi, bu millete neden ısrarla izaha çalışıyorsun ki?Bak yaşın nereye dayandı,o güzelim saçların beyaz, gözlerin çukura inmiş, bari başkaları gibi azıcık para eden bir şeyler yap olmaz mı?.</p>
<p>Baksana adamlar neler yazıp satıyorlar, “cinsel yünde adamı boğaya çeviren ayet, her türlü belada koruyan garantili nalı şerif, (haşa) Kur’an’dan 6 kez tesirli dualar, cenneti garantileyen dualar…” Bak adamlar milyonlar satıyor, sen 3-5 kitabı imzalatarak nereye varmaya çalışıyorsun hocam?</p>
<p>Adamlar savaş diyor, sen barış diye bağırıyorsun, adamların ekmeği ile neden oynuyorsun(!)? Hoca kardeşim bak bu yaptığın hoş şeyler değil, ekmekle oynanmaz, bak çarpılırsın, demedi deme(!).</p>
<p>Bak adamlar ne güzel savaşlar başlatılıyor. He mi de kolay yoldan ve karlı. Sen inadına tutturmuş“illede barış” diyorsun, iyide onu isteyenler yoktur ki nasıl olsun?Sen barış diye kendini paralıyorsun da eline geçen ne?Hani ne makam, ne mevki ne para, ne imkân hatta çok iyi biliyorum ki elindekilerde kısmen alınmadı mı?</p>
<p>Biri gusül alınmayacak küçüklükte bir havuzda, diğeri teyemmüm edilecek miktarda bir avuç toprakta savaşlar çıkarıyor, omuzlara ser olmuşmareşal adayları ortalığı bayrama çevirmiş. Nabızlara göre şerbet vererek gemilerini havada yürütmekte, Herkes bilir ki senin dereyi geçecek kayığın bile yok,…?</p>
<p>Kardeşim illede yazar olacaksan ol! Bari roman yaz, plajlarda yeşeren aşklar, bir mermi ile vurulan üç adam, yâda karada yüzdürülen gemiler, ne bileyim yaz işte, birilerinin hoşuna gidebilecek bir sörü konu var yazılacak, yok yok sen yazsan yazsan yine yazacağın romanın adı; uçurtmamı vurmasınlar veya Hanzalı’nın yüzü… Kuşlar ölmesin, güller solmasın… Olacak. Öyle ya, be mübarek adam sen yazsan yazsan yine kavgaya son, savaşa nihayet… Zulme inat, hak-hukuk, adalet, erdem, insan, islam, kardeşlik, birlik, barış dersin galiba…</p>
<p>Biraz ironi oldu ve kafa karıştırıcı mesajlar verdik galiba, hocamızın ve sevdiklerinin affına sığınarak yazdık bunları, umarım mesajımız hak için olur ve yerini bulur.</p>
<p>Muhterem M. Kemal Uğuzlu Hocam, BARIŞ ile ilgili çalışmanızı kitaplaştırmakla, tüm peygamberlerin ve o mübareklerin izinden gidenlerin vaz geçilmez vazifelerinden olan barış ve huzurun temini olan böyle bir görevi gaye edinip BARIŞ adlı eseri kaleme aldığından ötürü sizleri tebrik eder, hem hocam ve ayni zamanda manevi abımı tüm ruhu canımla, en içten duygularımla kutluyorum.</p>
<p>İlahi ferman olan bir farzı ayn mertebesine gelinmiş kifayeyiyerine getirerek, bizleri mesuliyetten kurtarmış inşallah. Allah kendisinden razı olsun der saygı ve selamlarımı sunarım. Rabbim ümmeti Hak Yolda, sıratı Müstakim üzere kaim eylesin Günümüze ve geleceğe ışık tutacak daha nice eserler vermesi için çalışmalarında başarılar dilerim.</p>