Allah (cc) a sonsuz ham ve senalar olsun ki; 9 Eylül 2017 cumartesi günü Gaziantep Selahaddin Eyyubi Camiinde 28 öğrencimizin mezuniyet ve icazet takdim programı düzenledik. Program gayet coşkulu, heyecanlı ve bereketli oldu. Allah (cc) bu amelimizi ve her amelimizi halisane kendi rızası için eylesin. Ayaklarımızı bu kutlu yolda sabit kılsın.
Güneydoğu Anadolu’nun hemen her ilin ve birçok ilçesinden temsilen gelip programımızı teşrif eden üstatlar ve hocalar ve kanaat önderleri vardı. Uzaktan yakından bu merasimimize katılan tüm üstatlarımıza yürekten teşekkürler ediyoruz.
Diyanet, ilahiyat, sendikalarımız ve burada adını tek tek sayamayacağımız STK temsilcileri ve kanaat önderlerine de teşekkürü bir borç biliriz. Gelemeyip mesaj gönderen siyaset erbabı, STK temsilcileri ve nice dostlar do oldu. Onlara da dualarından dolayı teşekkür ediyoruz.
Başta TRTKürdi ve Seyda programı yapımcıları olmak üzere, Milat gazetemiz, Gaziantep’imizin mümtaz kanalı kanal 5 vd. basın mensubu kardeşlerimize de yürekten teşekkürler ediyoruz. Basın ve medya dürt duvar arsında gerçekleşen olayları, tüm bir memleket hatta dünya sathına yayan çok güçlü elçiler konumundadırlar.
Başlangıcından sonuna kadar programa emeği geçen kardeşlerimiz elbette en başta teşekkürü hak edenlerdir. Mutfakta yemek hazırlayan emekçilerden, Selahaddin’i Eyyubi camii derneğimizin temsilcileri ve program sunucusuna varıncaya kadar nice kardeşlerimizin bu programa emeği geçti. Hepsine ayrı ayrı kalbi teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Özellikle programın hac mevsimi ve tatil günü olmayan cumartesi gününe denk gelmesinden dolayı, birçok dostlardan haklı eleştiriler aldık. Tertip komisyonumuz de bu konuda hatasını kabullenmekte ve dostların yapıcı eleştirilerini değerlendireceğini bildirmektedir. DKV Gaziantep olarak da bu konuda kardeşlerimizden ve dostlardan tekrar özür diliyoruz.
Ama asıl teşekkürü hak edenler elbette bu gençlerin icazetli âlim seviyesine gelmesinde emeği olan müderrislerimiz ve DKV (Davet ve Kardeşlik vakfı) camiasıdır. Takdir edersiniz ki, bir medresenin oluşumu kolay olmadığı gibi, onun devam ettirilmesi de kolay değildir. Otuz yıla yakın bir zamandır, bu mukaddes yüke sessiz sedasız hamallık yapan asıl isimsiz kahramanlar onlardır.
Eğitim ve öğretimin her safhasında sürekli talebe kardeşlerime 6 hakları hatırlatırım. Bunların detaylarını başka bir yazıya bırakarak sadece özetle ifade edeyim. Allah (cc) ın hakkı, Resulullah (sav) ın hakkı, ailemizin hakkı, hocalarımızın hakkı ve ümmetin hakkı… Şimdi mezun olan kardeşlerime bu hakları muhafaza etmelerini ayrıca tavsiye ediyorum.
Bir çiftçi düşünün. Tarlayı sürer, tohumu eker, gübreler, ilaçlar, çapa yapar ve derken biçer, toplar mahsulü alır. Bu kadar emek, masraf ve yorgunluktan sora, böyle bir çiftçinin sevinç ve mutluluğunu düşünün…
Bir ziraatçının mahsul alması, yılsonunda bir tüccarın iyi bir kazanç sağlaması, onu ne kadar mutlu ve mesrur eder. 5-6 yıl süren bir tahsil döneminden sonra, ilme hizmetin en tatlı ve en değerli mahsulü olan talebelerin sevinç ve süruru, hiçbir kazanç ve mahsulle asla kıyaslanamayacak kadar daha büyük, daha engin ve daha değerlidir.
Son olarak hep söylediğim bir hatırlatma ve şartla bitireyim. Şahsen kendilerine icazet verdiğim talebe kardeşlerim, gittikleri yerlerde ilme ve İslam’a hizmeti devam ettirirlerse hakkım onlara helaldir. Aksi takdirde iki elim yakalarında olacaktır. Allah (cc) bu fakiri ve tüm talebe kardeşlerimi sevdiği ve razı olduğu hayırlı amellere muvaffak eylesin. Selam… Dua…