Geçen haftaki yazımızda Maide Suresi 35. Ayeti ile Allah’ın rızasına ulaşmak için vesileler aramamız gerektiğini ancak bu şekilde birey ve toplum olarak mesut olabileceğimizi anlatmaya çalışmıştık.

Geçen hafta ResulullahSallallahu aleyhi ve sellem efendimizin hediye vermek, insanlara faydalı olmak ve güzel söz söylemekle ilgili nasihatlerini aktarmıştık.

Allah’ın rızasına ulaşacak vesileler başkaca neler olabilir günlük hayatımızda ne gibi imkânlar bizi bekler bakalım.

Günlük Zikre dilimizi alıştırmak ve tefekkürü ihmal etmemek;

Allah-u Teâla ayeti kerimesinde şu şekilde buyurmaktadır.

“O sağduyu sahipleri ki, ayaktayken, otururken ve hattâ dinlenmek için uzanıp yatarken, sürekli olarak Allah’ı anarlar; göklerin ve yerin akıllara durgunluk veren o muhteşem yaratılışındaki hikmet ve anlamı üzerinde derinden derine düşünür ve Allah’a şöyle niyaz ederler:“Ey Rabb’imiz! Sen bütün bunları hikmet ve amaçtan yoksun olarak yaratmış olamazsın. Çünkü Sen, abesle iştigal etmekten uzaksın, yüceler yücesisin! Hikmet ve adâletinin gereği olarak, cennet de haktır, cehennem de haktır; o hâlde, bizi cehennem azâbından koru yâ Rab!”  (Ali İmran,191.Ayet)

Anne-baba hakkı ile komşu haklarına riayet etmek;

ResulullahSallallahu aleyhi ve sellem efendimiz şöyle buyuruyor;

 “Anne-baba, Cennet’in orta kapısıdır. Artık sen o kapıyı ister zayi et, ister muhafaza et.” 

“En faziletli amel, namazdan sonra, ana babaya iyilik etmektir. ”

“Güzel komşuluk et ki, hakiki mümin olasın.

Allah’a ve kıyamete inanan, komşusuna iyilik etsin! 

Selam ve dua ile…