“Ateş düştüğü yeri yakar.” Evet, Aksa Tufanı operasyonunun; can yakan, yürek paralayan birçok sonuçları oldu ve olmaya devam edecektir. Şurası çok iyi biliniyor ki, “Hiçbir doğum sancısız olmaz.” Ancak bir asırdan fazladır çobansız sürü misali perişan ve darmadağın olan bir ümmet olarak, bardağın dolu tarafına da ihtiyacımız var. Yani bir yönüyle büyük bir musibet olan “Aksa Tufanı” operasyonuna olumlu taraftan bakınca birçok hayır, bereketler de barındırıyor.
Şöyle ki:
1. Öncelikle Aksa Tufanı, çok uzun yıllar nesillerimize anlatacağımız sayısız destanlar barındırıyor. Bir asrıdır devam edegelen Filistin direnişinin açık bir kırılma noktası olan “Aksa Tufanı” kim bilir daha nice yiğitlere eğitim meydanı olacak ve nice yiğit mücahitlerin yetişmesine devam edecektir.
2. Afgan cihadının efsane mücahitlerinden ve birleştirici bir âlim olan Şehit Abdullah Azzam’ın “Afgan Cihadında Rahmanın Ayetleri” ismiyle bir kitabı var. Okumayanlara yeniden tavsiye ederiz. Bu kitabında Merhum, cihad esnasında yaşanan net bir şekilde şahit olunan birçok ilahi yardıma dikkat çekmektedir. Bu cihat kerametlerinin bir kısmını; cihada gitmiş olan talebelerim ve bazı mücahitlerden de bizzat dinlemişimdir. Aksa tufanı süre olarak Afgan cihadıyla belki kıyaslanamaz. Ancak etkileri itibariyle yakın tarihte yaşanmış olan birçok imtihandan çok daha etkin ve derin izler bırakacağı şimdiden kesinleşmiştir. Yeni “Aksa Tufanı’nda Rahmanın Ayetleri” ismiyle kitapları da inşallah yakında okur ve yaşarız.
3. Filistin davasının gereği kadar olmasa da yoğun bir şekilde yeniden ümmetin gündemine gelmesi. Bilindiği üzere Filistin yarası bir asırdır kanamaya devam etmektedir. Gereği kadar ümmetin ve özellikle idarecilerin gündeminde yer almadığı için, Filistin yetim kalmaya devam etmektedir. Siyonist çete de ümmetin suskunluğunu fırsat bilerek her gün biraz daha zulmün çıtasını yükseltmeye devam ediyordu. “Aksa Tufanı” Siyonizm’e haddini bildirme konusunda da önemli bir etki yapacaktır.
4. Ümmetin dünyevileşme ve İslami hassasiyetlerden uzaklaşma gafletine, adeta bir şok etkisi yapması. “Mücahitlerin müteahhit olması” diye bir serzenişimiz vardı ki, gayet yerinde ve ciddi bir tehlike idi. Müslümanların iktidar ve ikbal sahibi olmaları, bu olgunun toplum içinde gittikçe yaygınlaşmasına sebep oldu. Sırf bu tehlike sebebiyle İslami çalışmalara sırtını çevirip kenara çekilen birçok emektar İslamcı (!) var. Ümit ederiz ki “Aksa Tufanı” bu konuda uyanış için bir enerji olur.
5. Bundan daha önemlisi, Filistin davasının, tüm dünya insanlığının gündemine gelmesi. Zira batı hegemonyasındaki dünya, çoktandır adaleti yitirmiş, maddi hazlara ram olmuştur. Mazlumların ahını, annelerin feryadını, çocukların çığlıklarını duymuyordu. Daha önemlisi; batının kontrolündeki medya gücüyle hipnotize edilmiş, akı kara karayı ak, kötüyü iyi iyiyi de kötü görmeye başlamıştı. İşte, Aksa Tufanı, az da olsa dünya insanlığının üzerine örtülmüş bulunan yanandan perdeyi keşfetti. Umarız ki, henüz insanlığını yitirmemiş olan insanlar, bundan böyle sadece Filistin değil, tüm dünya mazlumlarının ahını az çok duyacaklardır.
6. Tüm insanlık için büyük bir tehlike olan Siyonizm’in deşifre olup daha geniş kitleler tarafından anlaşılması. Bu melun güruh tüm insanlığı kendine köle ve hizmetçi görmektedir. Kölelik ve hizmetçiliği kabul etmeyenlerin canı, malı, ırzını kendisine helal ve mubah görmektedir. Eline fırsat geçtiği zamanda Müslüman, Hristiyan, Hindu, Budist, dinli, dinsiz ayırt etmeksizin hepsini imha etmekten asla geri durmayacaktır. İşte Aksa Tufanı sonrasında yaşanan Siyonist vahşeti tüm dünya görmektedir. Yahudi aynı vahşeti tüm insanlığa gözünü kırpmadan uygulamayı ibadet saymaktadır. Hatırlayın ne demişlerdi? “Çocukları öldürmeyi bize tanrı emrediyor.” “Biz insan suretinde hayvanlarla savaşıyoruz.” “bu çocuklar yarın terörist olacaklar.” Ve daha neler…
7. Yıllardır “demokrasi” ve “insan hakları” çığırtkanlığı yapan batılı vahşilerin aynı eskisi gibi vahşi ve eşkıya oluşlarının deşifre olması. Putin çocuk ve sivil öldürüyor diye hakkında yakalama kararı çıkaran batı, unun on katı yüz katı daha savaş ve insanlık suçu konusunda ses çıkarmıyor. Batı sadece kendisi için adil, sadece kendisi için insan hakkından bahseder. Aksa Tufanı bu ve bunun benzeri nice gerçekleri ifşa etti. Tüm bunlar genelde cihadın, özelde Aksa Tufanı’nın bereketleridir. Subhaneke... Bi-hamdike... Esteğfiruke...