Çok sancılı bir süreçten geçtiğimiz muhakkak. Koca bir coğrafyanın dert yükünü omuzlamış bir Türkiye ve tüm Dünya mazlumlarını sırtlamış koskoca yürekli bir adamın insanüstü çabası ve canhıraş mücadelesine tanıklık ediyor insanlık…
Türkiye insanlığın umut kalesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan o kalenin komutanıdır.
Türkiye çok önemlidir! Cumhurbaşkanı çok önemlidir ve güttüğü insanlık davasının siyasal hareket üssü konumunda olan AK Parti çok önemlidir.
Dünya mazlumları, Cennet mekan sultan Abdülhamit’ten sonra ilk defa gerçek bir liderle buluştu. Adalet mefhumunu, su ve ekmek kadar öncelleyen bir lider!
Liderler, sağlam karakterli kadrolarla çalışmak zorundadır. Düşünen, üreten ve vizyoner bakış açısına sahip kadrolar! En mühim olanı ise, “Yürekli, dürüst ve cesur” Kadrolarla…
AK Partide kaç zamandır ciddi sıkıntılar ve sancılar yaşandığı herkesin malumudur. Ülke genelinde, parti tabanının, yerel yönetimler ve parti teşkilatları yapılanmalarına karşı seslerini yükselttiğini bizim bildiğimiz gibi, SayınCumhurbaşkanı’da çok iyi bilmektedir.
2019 Başkanlık seçimleri sadece Türkiye’nin değil, tüm coğrafyanın kaderini etkileyecek, yaklaşık iki yüz yıldan bu yana karanlık ve kumpaslarla boğuşan mazlum Ortadoğu coğrafyasının da, içinde bulunduğu “Karanlık” çağ dan, aydınlanma ve sevgili Alev Alatlı hocanın tabiriyle, “Merhamet “ Kutbuna geçişinde şiddetle önem arz ediyor. Bu meyanda, Gaziantep yerelinden bahsetmek istedim.
AK Parti Gaziantep teşkilatlarında vaziyet berkemal değil! Buyurun biraz detay yapalım.
Yerel siyasetle ilgili yazılarımı takip edenler ilk bakışta Gaziantep AK Parti teşkilatlarına ciddi bir muhalefet içinde olduğumu göreceklerdir. Ne ki; Muhalefet ettiğim hususlarda son derece haklı olduğumu da kabul edeceklerdir.
Muhalefetim tamamıyla vatan namına ve yapılan kurumsal yanlışlar bağlamındadır. Savunduğum tez tamamen hakkı gözetmek ve adaletin ihyasından başka bir şey değildir.
EYÜP ÖZKEÇECİ DÜRÜST BİR SİYASETÇİDİR
AK Parti Gaziantep İl Başkanı Eyüp Özkeçeci ile ilgili sitemlerim ve sitayişlerim çok oldu. Ancak bu sitemlerimin, kendisinin şahsıyla alakalı olmadığını kendisi de gayet iyi bilir. AK Partiye gönül vermiş bir yazar olarak, görmeyi arzu ettiğimiz ideal bir teşkilat yapılanmasına matuf bulunduğunu da…
Eyüp bey son derece dürüst bir siyasetçidir. Oturduğu koltuğu şahsi çıkarları için suistimal etmeyen yegane siyasetçilerden birisidir. Kimilerinin yaptığı gibi, mevki sarhoşluğu ve güç zehirlenmesi de geçirmemiştir. Mutevazi bir iş adamıdır.
Eyüp Özkeçeci’yi yakından tanıyan hiç kimse, İl Başkanlığı koltuğundan kendisine çıkar sağladığını aklından bile geçirmez!
Eyüp Beyin siyasetteki en büyük şanssızlığı ve benim de en çok eleştirdiğim yanı; İl Başkanlığı kadrolarını oluştururken acemice ve iyi niyetli davranması oldu. Bu durum sağlıklı ve liyakatli bir kadro oluşturmasına engel oldu.
Şunu açık ve seçik söyleyebilirim: Gelmiş olduğumuz süreçte, birçok İl ve İlçelerde yeniden yapılanmaya gidiliyor ve gidilecektir. Ben Eyüp Özkeçeci’nin İl Başkanlığı mevkinde kalmasını destekliyorum. Ancak, İl teşkilatında yeniden bir yapılanma yapmalı ve kendi işinden zaman kaldığında, parti ile ilgilenen, siyaseti bir dava olmaktan öte, “Hobi” olarak gören tiplerden ve sadece kişisel çıkarları için AK Parti’yi kullanan çıkarperestlerden arıtmalıdır.
Eyüp Özkeçeci, samimi, dürüst ve vatansever bir siyasetçidir. Bunun yanı sıra, Başkan olarak geçirdiği süre, kendisine tecrübe de kazandırmıştır.
ŞEHİTKAMİL VE ŞAHİNBEY İLÇE TEŞKİLATLARINA DAİR
Beni bilen bilir! Kolay kolay kimseye doğrudan destek vermem. Özellikle yerel siyasette kimseyi doğrudan isim olarak desteklemedim. (Ayşe Sevin hanımın Milletvekilliği adaylığı dışında)
Şimdi durum farklı. Zira, yazının başında da belirttiğim gibi, 2019 virajına ramak kalayız. Bu belki de bu coğrafyanın özgürlüğü için son fırsattır. Hülasa, taşın altına elimi koymak zarureti hasıl olmuştur. Eğer inandıklarımı ve öngörülerimi şimdi söylemezsem yarın çok geç olabilir. Bunu kendime ve vatanıma ihanet sayarım.
Bu veçhile, Şehitkamil ve Şahinbey gibi, birçok il den daha büyük bir nüfusa sahip olan, iki Metropol ilçenin koltuğu da çok önem arz ediyor. Geçmiş yönetim, maalesef tabanla arasındaki ünsiyet ve muhabbeti geliştiremedi. Samimi hizmetleri olmuştur muhakkak ama taban bunları yetersiz görmüş ki, bayrağın el değiştirmesi yönünde bir talep geliştirdi ve bu talepte Genel Merkez tarafından kabul gördü.
HASAN TEKE VE COŞKUN GENÇ’İN ADAYLIKLARINI DESTEKLİYORUM
Hasan Teke ve Coşkun Genç, 28 Şubat günlerinden beridir yakından tanıdığım, dava bilincine sahip ve omurgalı duruşu olan iki isimdir.
15 Temmuz gecesi, saat 11:30 sularında AK Parti Gaziantep İl Başkanlığının önünde karşılaştığım Hasan Teke ile sırtımıza bağladığımız Ay Yıldızlı Bayrak ile birlikte sesimiz kısılıncaya kadar slogan attığımıza Rabbim şahittir. 28 Şubat günlerinde, başörtüsü yasağına karşı verdiğim bir beyanattan dolayı tutuklanıp ceza evine gönderildiğimde, Avukatlığımı gönüllü olarak üstlenen Hasan Teke, sadece benim değil, o dönemde haksız yere cezaevlerine atılan birçok kişinin Avukatlığını da gönüllü ve hiçbir ücret talep dahi etmeden yapmıştı.
Hasan Teke’yi bu makamda görmeyi arzu etmemin sebebi, dava adamlığı hususiyetlerine sahip olması ve uzun yıllar siyasetin içerisinde yoğrulmuş ama dürüst ve omurgalı kalmayı başarabilmiş birisi olması hasebiyledir.
Coşkun Genç, AK Parti’nin kuruluş yıllarında İl teşkilatında yönetimde yer almış ve kendisiyle yollarımızın Radyo Vahdet yıllarında kesiştiği bir kardeşimdir. Hayatının her döneminde vatan meselesini dert edinen, İslam coğrafyasının ma’kus talihinin değişmesini kaygı edinen ve hayatının her döneminde mazlumlara arka çıkmış bir isimdir.
Siyasette oraya buraya sıçramamış, Cumhurbaşkanını gönülden seven, politik manevralarla kendisine nema gütmemiş, emeğiyle kazanarak hayatını sürdüren birisidir.
Her iki isminde ortak paydası ve kendilerini arz etmemin yegane sebebi “Zeki , dürüst ve duruş sahibi” olmalarıdır. Zira, bu üç özellik her siyasetçinin olmazsa olmazıdır. Vesselam…