Kendini bilmez bir lise öğrencisi gencin, Kur'an'ı Kerim’e karşı uyguladığı saygısızlığı dehşetle öğrendik. İslam ümmetinden her aklıselim insanı sarsacak kadar çirkin ve tehlikeli olan bu hareket, çok yönlü araştırılıp değerlendirilmesi gereken bir felakettir. Kur'an uğruna seve seve canlar feda etmiş, kanlarını sebil etmiş bir ümmetin evlatlarının böylesi uç bir sapkınlığın çıkması, çok acı verici bir durumdur. Başta Milli Eğitim’in tüm yetkilileri olmak üzere, Cumhurbaşkanından en sade bir vatandaşa kadar, iman eden her vatandaşın, bunda sorumluluğu vardır. Çünkü bu mesele; din iman, kuran ve mukaddesat meselesidir. Bu mesele hayat memat meselesidir.

Şimdi her birimiz başımızı iki elimizin arasına alıp derince düşünmeli ve nerede nasıl bir hata yaptığımızı acilen tespit edip ivedilikle gerekeni yapmalıyız. İşin iman yönü, eğitim yönü, sosyal, siyasal, kültürel, psikolojik yönleri vs. ayrı ayrı ilgili birimler tarafından değerlendirilip gereken yapılmalıdır. Bu konuda söylenecek çok şey var. Ancak biz bu yazımızda, Davet ve Kardeşlik Vakfı’nın (DKV) konuyla ilgili, kamuoyuna yaptığı basın açıklamasını önemine binaen paylaşmak istiyorum. Daha sonra konuya devam ederiz inşâallah…

KAMUYOYUNA DUYURULUR

Geçmiş kavimlerin helakine sebep olan, insanlığın müsveddeye ve toplumun enkaza dönüşmesine neden olan ne kadar rezalet varsa estetize ediliyor; utanılması, saklanması gereken birçok günah ifşa edilerek toplumda bir ahlaksızlık operasyonu yapılıyor!

İstanbul’da insanlıktan çıkmış iki maskaranın uluorta sergilediği zina, Denizli’de hayâdan, edepten yoksun bir kadının çıplak bir şekilde alışveriş için markete gitmesi, Antalya’da bir lise öğrencisinin Kur’an-ı Kerim’e yönelik alçakça saldırısı; halkı Müslüman olan bir ülkede tahammülü imkânsız bir hâle dönüşmüş durumda… Günah severlik ve günah savunuculuğunun özgürlük adı altında inançlarımıza saldırı boyutuna taşınması, kabul edilecek bir durum değildir!

Hayâsız bir yaşantının toplumda yer etmesi, dini değerlere duyarsız bir neslin yetişmesi için sosyal medya, TV, görsel ve yazılı basında gün geçtikçe artan rezillikler, kaygı duyulacak boyutun ötesine geçmiş durumdadır. Neredeyse her gün yasak aşk, madde bağımlılığı, mafya hesaplaşmaları, hırsızlık ve arsızlıktan dolayı; ülke genelinde onlarca kişi ya öldürülüyor ya intihar ediyor ya da ölüyor. Bu konuda kamuoyunu ve yetkilileri duyarlı olmaya davet ediyoruz.

Anasınıfı, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversitelerimizdeki eğitim anlayışının İslami değerlerden uzak; hatta çoğu zaman İslami değerlere karşı olmasından kaynaklı durumun da toplumdaki ahlaki yozlaşmaya zemin hazırlayan önemli bir etken olduğunu düşünüyoruz. En kısa zamanda eğitim yoluyla, hukuki yollarla ve sosyo-kültürel yapımızı etkileyen medya araçlarıyla bu ahlaki yozlaşmayı önleyecek kısa, orta ve uzun vadeli stratejilerin yapılması şarttır.

Ahlaki ilkelerini, inanç ve değerlerinden alan bu kadim milletin; toplumsal olarak çökertilmesi için bir işgalin söz konusu olduğunu belirtmek isteriz. Çanakkale’de kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’i eline alıp cepheye giden öğrencilerden dolayı mezun veremeyen o günkü okullar hâlen hafızalarımızda ve vicdanlarımızda canlı iken; bugün okullarımızda gençlerin Kur’an-ı Kerim’e karşı sergiledikleri edep dışı davranışlar kabul edilemez.

Namusu çiğnenmesin diye canını veren ecdadımızın destansı mücadeleleri üzerinden henüz bir asır geçmemişken düşmanın topraklarımızı işgal edip yapmak istediği ahlaksızlığın, bu vatanın evlatları tarafından yapılıyor olması; toplumun geldiği noktayı göstermesi açısından manidardır.

Sonuç olarak; Nene Hatunların, Seyit Onbaşıların, Sütçü İmanların, Şehit Kamillerin, inancı uğruna canını siper ederek düşmana karşı koyduğu bu vatanda; ahlaksızlığı kendisine bayrak edinmiş kişilere karşı sessiz ve duyarsız kalmayacağımızı ifade ediyor, bu konuda gerekli olan tedbirlerin acilen alınması için tüm yetkilileri göreve davet ettiğimizi kamuoyuyla paylaşmayı bir vazife olarak görüyoruz. (Davet ve Kardeşlik Vakfı) Subheneke... Bihamdike... Esteğfiruke...