Örneğin Iğdır'da devlet üniversite kuracağına (bu bir israf) bölgede büyük hayvan çiftlikleri ve hayvan çiftliklerinin yanında et entegre tesisleri kursaydı hem ülkemizin hayvancılığını geliştirir ve hem de bölge halkına bir kazanç kapısı sağlardı.
Öğretim görevlisinin olmadığı bir gecekondu üniversitesi kurmak, ülkenin kalkınmışlığını sağlayamayacağı gibi, sadece tüketici olacak ve rant kapısı haline gelecektir. Bunun yerine çevre üniversitelerin kontejanını artırması ihtiyaç duyulan eğitim açığını kapatırdı.
Sorun çok ve çözüm de basit ama bizi dinleyen sadece buradaki bir avuç arkadaşımız.
Ülkemizin kaynakları maalesef böylesine gereksiz bir çok fantaziye aktarılırken, insanlarımız işsizliğin getirdiği travmalara düşmekte, ülkemiz ise üretim yapmadığından spekülasyonlara uğramaktadır.
Halbuki hayvancılık ve tarımı geliştirmemiz bizim en büyük kurtuluşumuz olacaktır. Sanayi üretimi yapmak uzun ve meşakkatli iken, tarım ve hayvancılık için bu imkana sahibiz. Üstelik tarım ve hayvancılıkta geniş bir kitle iş güç sahibi olabildiğinden, işsizliği de düşürme özelliğine sahiptir. Ayrıca köylerin şenlenmesine de neden olacaktır. Devletin bir an önce tarımı, hayvancılığı ve köylülüğü özendirmeli, onların ihtiyaç duyduğu imkanı ayaklarına kadar getirmelidir. Gerekirse mevsimlik köylülük sistemi kurulmalıdır. Yani tarım mevsiminde insanların köye gidip çalıştığı, tarım mevsimi bittiğinde büyük şehirlere gittiği bir sistem de özendirilebilir. Bu aynı zamanda ek kazanç arayanlar için de bir avantaj olacağı gibi, ev hanımlarına da büyük bir gelir kapısı olur.
Devlet işletilmeyen arazilere el koyup bunu işletmesi için çeşitli kesimlere dağıtabilir veya geniş çiftlikler, kooperatifler kurarak buralarda üretim sağlayabilir.
Bölgenin iklimine uygun ve tüketim marjı yüksek tarım ürünlerine ağırlık verilebilir. Bu ürünleri üreten çiftçilerin tüccarların elinde soyulmamaları için de tıpkı fındıkta olduğu gibi devlet satışta aracı olabilir veya geniş tarım borsaları kurarak aradaki tüm aracıları çıkartabilir.
Ayrıca üretilen tarım ürünlerinin yakınına o ürünle ilgili sanayi de kurabilir. Yani buğday bölgesine un ve makarna fabrikası kurarken, hayvancılık bölgesine et entegre tesisleri, süt fabrikası, mama fabrikası kurabilir.
Yani aslında sorunları çözmek istediğimizde elimizdeki şu anki imkanları bile kullansak başarılı sonuçlar elde edebiliriz. Tarım üretimi için eğer yeterli insan gücüne sahip değilsek bunun için kamplarda bekletilen Suriyelileri de kullanabilir, ilgili köylere de dağıtarak onları tüketici olmaktan çıkarır, ülkemizin ekonomisine katkı vermelerini sağlamış oluruz.
Yani yeter ki sorunu çözmeye çalışalım. İstendiği takdirde bu konuda geniş projeler hazırlayabiliriz...