Zalim Esed, Doğu Guta’da kimyasal silah kullanarak genç yaşlı demeden kardeşlerimizi şehit etti. Yüreğimiz yanıyor. Dualarımız onlarla. Elbette yapılan zulümlerin sonu yaklaştı. Rabbimden İslam âlemi için ferahlık diliyorum.
Yalnız çok ilginç bir gelişme yaşandı,
ABD Başkanı Trump, kimyasal Silah kullanan Esed’e “Hayvan” dedi. Arkasından, bunun hesabını verecekler dedi.
Yıllardır katleden, eziyet eden, zulmeden katil devlet güya gelip hesap soracak.
Yok ya?
Sakın sebep, Suriye’de maşa olan, pyd, deaş ve diğer terör örgütleri Üst aklın verdiği görevleri yerine getiremediğinden olmasın. Türkiye tarafından Abd’nin karizması çizildi. Güya güvenilir ortak olan devlet imajı, tarumar oldu.
Sahada olmadığı gibi masaya da alınmayan ABD, “B planı” olarak Esed’i devirip çizilen karizmasını onarmak, güya “sivil halkın yanında” olduğunu göstermek, oturamadığı masaya esed’i devirip yerine kendi kuklası olan birini oturmak hevesinde olduğunu görüyorum.
Tabii ki ABD’nin Esed hamlesini, Çin ve Rusya’da görecek piyonlarını korumaya çalışacaklardır.
Bu coğrafya da oynanan oyun çok büyük,
O kadar büyük ki, Süper güçleri yıkacak kadar.
-----------------------------------------------------------------------------------------
BENİM VÜCUDUM,
BENİM KARARIM!
Geçenlerde İstanbul Atatürk Havaalanında, güya “çağdaş” olduğunu böğüren bir zat cübbe ve sarıkla orada oturan bir kişiye karşı hakaret vari konuşmalarına hepimiz şahit olduk. Güya bedensel özgürlüğü ve kişisel hakları savunan bu güruhun “kendilerinden olmayan” , kendi taraftarı olmayan kişilerin giyim kuşamları hakkında ileri geri konuşmalarına şaşırdık mı?
Hayır! Elbette şaşırmadık.
Zira “özgürlük” adı altında ne tür melanet, edepsizlik, milletin değerlerinden uzaklaşmış tavır, düşünce, eylem varsa ön sıra haykırarak, böğürerek “dokunamazsın” narları atanlara diyorum ki;
Sarık takmak, Cübbe giymek, Takke takmak, Şalvar giymek, Çarşaf giymek;
Benim Vücudum, Benim Kararım.
Sizlerden ricam;
Az ötede oynayın, Çamurunuz Bulaşmasın!