Eski şehre yani surların ardına Filistinli bir annenin dün şehit edildiği Şam kapısından giriyoruz.

Askerler gergin, hem dünkü olay hem de bu günün cuma olması hasebiyle diken üstündeler.

Korkuları yanlarından geçerken hissediliyor. Eller tetikte ve gözler fal taşı gibi...

 

Hıristiyanlar tarafından inanılan Hz. İsa (a.s)'in güya çarmıha gerilmesi önce yürüdüğü dar sokaklardayız.

 

Bazı iş yerlerinden Kuran sesi yükselirken hemen karşısında,

başındaki pası ile bir şeyler satmaya çalışan yahudiler, aynı zamanda mum ve

Hz.isa tasvirlerinin satıldığı bir Hıristiyan dükkânı.

 

12 havariden biri olan Yehudanin ihaneti ile

Hz İsa (a.s) bulunduğu yer dönemin idarecileri tarafından belirlenir.

Gerçek olan Hz. İsa’nın o anda arşa yükseldiğidir ve yehudanin

Allah tarafından kendisine benzetilerek çarmıha gerilmesidir.

 

Hıristiyan inancına göre Hz. İsa çarmıha getilmek üzere kıyam diğer adıyla kıyamet kilisesinin bulunduğu yere getirilir.

İnanılana göre Bu yolculukta Hz. İsa’nın dinlenmek için durduğu her yere birer kilise yapılmış.

 

Kıyam kilisesi gibi Hıristiyan dünyasının en önemli mekânı Bettullahim'deyiz. Burası Hz. İsa’nın doğduğu yer olarak ifade ediliyor.

Ecdadın bu kiliselerin karşısına camiler ile çevirdiğini görmekteyiz.

Hıristiyanların ibadetgâhlarını gördükten sonra Yahudilerin Ağlama duvarı olarak bildiği aslında,

Burak duvarı olan Peygamber Efendimizin Miraca çıkmadan önce Burak bineğini bıraktığı yere geçiyoruz.

Giriş için kapıya geldiğimizde bizleri bekletip bizden sonra gelenleri içeriye alıyor Siyonist asker.

Sonra içeri girer girmez etrafımızı Yahudiler çeviriyor ve bizlere

zorla kipa taktırmaya çalışıyorlar. Bizlerde hiç duymuyoruz ve devam ediyoruz.

Sonra önümüzü kestiler ve kipa takmadığımız için bizi zorla çıkardılar.

Enteresan şekilde giyinmiş Yahudilerin duvar önünde sallanışlarını görüyoruz.

Yahudilikte 2 türlü yaşam tarzı var.

Ya dini temsil edersin, şapka giyersin, saçlarını düğümleye düğümleye uzatırsın,

uzun siyah bir kaftan giyersin beyaz gömlek öle yapman gereken tek şey misyonerlik

ve nüfus artışını yaymaya çalışmak.

Tek işleri bu olmasına rağmen İsrail tarafından tüm ihtiyaçları karşılanıyor.

İkinci yaşam tarzı sivilliktir.

Sivil olanların erkekleri 2 yıl kadınları 1.5 yıl askerlik yapmakla beraber her yılın 1 ayı asker olarak geçirmek zorundalar. 

Bunları geçip tekrar Mukaddes beldedeyiz. Mescid-i Sahra,

Peygamber efendimize katından bazı ayetler göstermek üzere

Rabbim tarafından arşına çıkarıldığı merkez.

Bütün peygamberlere imamlık yaptığı belde.

Her noktasında özlem ve hasret kokan Resulün ayak izlerinin olduğu bu belde de bir çok mescit var.

Bunları tek tek ziyaret edip dua etme imkanına kavuştuk.

Rabim şu zamanda yapılan dualar hürmetine kabul eyler inşallah. 

Mescid-i Aksa'da Filistinli gençlerle mescidin bahçesinde

futbol oynarken nerelisin diye sordum. Cevap yüreğimi kabarttı,

"Filistinli -Türk yok. Sadece Müslüman var."dedi

 

Son söz biz bir gün geri döneceğiz.

 

Daha bitmedi, yarın devam edeceğiz.