Filistin'i yaşamaya ne dersiniz? 1
Kapısında Yahudi askerlerin nöbet tuttuğu,
isterlerse Namaza ve ziyarete müsaade ettikleri,
istemezlerse her türlü çirkefliğin yapıldığı,
Müslümanların sınıfının dahi olmadığı ama direnişin merkezi, başkaldırının ülkesi, ilkkiblegah olmanın azameti ve tekrar oluşacak İttihad-ı İslam ile gargan
ağaçlarını bu sefih milletin kafasına geçireceğimiz memleketin
adıdır KUDÜS.
El Halil ;
İsrail tarafından en azılı Yahudilerin kasten yerleştirildiği bölgedeyiz. Her evden Siyonist bayraklar dalgalanıyor.
Halil'ur Rahman makamına ulaşmak için Siyonist askerlerin X-rey cihazlarından dikkatle aradıktan sonra insan boyu turnikelerden tek tek geçip Hz. İbrahim (a.s) ve eşi Hz. Sare (r.a) annemizin, Hz. İshak(a.s) ve eşi ve Hz. Nadiye (r.a)'ın makamlarına ulaşabiliyorsunuz.
Gönül dolusu dualarla Allah'ın dostu olan peygamber ve ailesinin yani başında kafeslenmiş bir huzur hissediyorsunuz.
Ama makamlarından ayrılırken mescide ayakkabılı, tam teçhizatlı ve bayan olanlarının açık olduğu halde mescide giren İsrail askerlerini görünce kahroluyorsunuz. İtiraz ediyorsunuz ama sizi dinleyen kimse yok. Dişlerinizi sıkıp Rabbimizden bunlara hadlerini bildireceğiniz günün çok çabuk gelmesi için dua ediyorsunuz.
Üstüne Hz. Yakup (a.s) ve Hz. Yusuf (a.s.)'ın makamlarına 10 metre uzaklıkta olduğunuzu bilip askerlerin sizi ziyaretten men etmelerini hazmedemiyorsunuz.
Mescit sonrası tamamen Müslümanların oluşturduğu dar sokaklarda oluşturulan binaların altı teşekkül etmiş çarşıdayız.
Yaşam standartları çok düşük olan bu alanda Müslümanlar yaşamaya alışveriş yapmaya çalışıyor. Pazarda dolaşırken kafamızı kaldırdığımız da çarşının üstü tamamı ile tel örgülerle kapanmış üzerlerinde taslarla doldurulmuş olduğunu görüyoruz.
Sebebini öğrenince hıncımız daha çok artıyor. Pazarın üstündeki evlere 400 Yahudi yerleştirilmiş ve bunlar aşağıda işiyle ilgilenen Müslümanlara her gün taş atmalarından ötürü Filistinliler tarafından korunmak maksadıyla yapılmış.
Hakları olmayan Müslümanların kendilerini koruyabildikleri tek yol bu...
El-Halil'den ayrılırken Filistinli çocukların aş evinden çıktıklarını görüyoruz. Anneleri bizlerin Türkiye'den geldiğimizi söyleyince gözleri parlıyor çocukların. Bizlerde onlara üzerinde bayrağımız olan balonlar hediye ediyoruz. Çocuklar balonları alıp oynamaya başlar başlamaz İsrailli asker bizi uyarıp, dağıtmamamızı istiyor. Balonları hepsi bitince günde 1000 öksüz ve yetime yemek dağıtılan aş evine girip ihtiyaçlarını karşılıyoruz.
Eriha'ya yolculuk başlıyor. Hz. Musa (a.s)'ın kabrini ziyaret etme fırsatı buluyoruz. Bu kadar peygamber ve sahabe plan bir memlekete Müslümanlar neden sahip çıkmaz anlamak mümkün değil.
Hz. Musa (a. s) kavmine küsüp ayrıldığı gibi yalnız bir şekilde meftun.
Etrafında yerleşim yeri yok. Selahaddin Eyyubi bu makamın hayatta alması için çok çaba sarf ettiğine şahit olursunuz.
Lud golünü görüp helak edilen kavim hakkında bilgi alıp dönüyoruz.
Gezimiz devam ediyor, Yarın ağlama duvarı, beytulahim ve surlar arkasına hapsedilmiş Kudüs’ü yaşayacağız.