Adalet bakanımız Abdulhamit Gül, vekil adayımız Yaşar Atılgan ve diğer vekil adaylarımızla birlikte sahadayız.

Ali Şahin, Müslüm Yüksel, Mehmet Sait Kirazoğlu ve diğer bütün vekiller büyük bir gayretle çalışıyor.

Hepsinin dikkat çektiği ve vurguladığı en önemli gündem bu seçimin çok kritik bir seçim olduğu. Bir diğer önemli vurgu ise milletin imama kızarak namaz bozmaması gerektiği.

Bakanlar, vekiller, vekil tercihleri, belediye başkanları, teşkilatların hataları çok olsa da bu güzelim ülkenin bu hatalara kurban edilemeyecek kadar önemli olduğu.

 

Bir şoför düşünün ki; 2002' de külüstür, her tarafı dökülmüş bir arabayla yola çıkmış ve her geçen gün araba modelini yükselterek yoluna devam etmeyi başarmıştır.

Bu arada arabayı sürdüğü yollar uçurumlarla, hendeklerle, tümseklerle, çakıllarla, yanlış trafik tabelalarıyla dolu.

Karşıdan gelen veya aynı istikamete giden araçların şoförleri ise kötü niyetli ve arabalarını üstüne üstüne sürüyor.

Yine düşünün ki bu şoför arabaya nice tünellerden, viyadüklerden, uçurumlardan, yokuşlu yollardan başarıyla yol aldırmış.

Şimdi ise artık son virajdayız. Artık tünelin ucu görünmüş, düz ve duble yollara ulaşmamıza ramak kalmıştır. 24 Haziran' da bu son virajı kazasız belasız atlatmak için şoförümüzü asla değiştirmemeliyiz.

Recep Tayyip Erdoğan gibi bir şoför ile bu geliştirilmiş ülke arabamızı sağ salim menzile ulaştırmalıyız.

Reis bu arabayı bu yolda tutmaya çalışırken yanında, arkasında oturan insanlar kimi zaman direksiyonu sağa sola çevirerek kaza yapması için uğraşmış, hatta ufak tefek kazalar yaptırmış, kimi dikkatini dağıtmaya çalışmış, kimi arabanın aksamlarına zarar vermeye çalışmıştır.

 

Fakat o büyük lider her türlü aksiliğe ve art-niyetlere rağmen ülkeye çağ atlatmış, etrafında ufalan devletlere rağmen devletimizi büyütmüş, çevresindeki ateş çemberine rağmen büyük bir ustalıkla ülkesine ateş sıçratmamayı başarmıştır.

Hatta bütün profesyonel oyun ve oyunculara rağmen kendi oyununu kurup oynayacak noktaya gelmiştir.

 

Bütün bu başarıları arkasına aldığı bu milletin oyu ve gücüyle sağlamıştır.

Bu lider bütün bu süreçte hiç kimseye eyvallah etmemiş, her başı sıkıştığında milletine sığınmış ve istediğini de almıştır.

Zira ülkenin medyası, askeri, polisi, para babaları hepsi tek koldan saldırırken ve dış düşmanlara karşı bu adamı yalnız bırakmışken bir tek bu millet liderine destek vermiştir. Bir tek bu millet hiç bir şart ve koşulda liderini yalnız bırakmamıştır.

Oy istemişse oy vermiş, meydanlara inin demişse meydanlara inmiş, ölün demişse ölmüşlerdir.

Şimdi liderimiz "oy verin" diyor.

Biliyorum ki bu millet onun bu isteğini asla kırmayacak, iki gün sonraki seçimde kendisine düşeni yerine getirecektir.

 

Selam ve dua ile.