Seçime 10 gün kaldı. Bu seçimi kader olarak gören adaylar çok sıkı çalışarak seçimde başarılı olmaya çalışıyorlar. Halkın bir kısmı ise bu seçimlerde kararını son ana bırakmış durumda.

Bugün 24 Haziran seçimleri ile çevremdeki arkadaşlarımla ve dostlarımla yapmış olduğum görüşmelerim sonucu izlenimlerimi sizinle paylaşmak istiyorum.

Bu seçim her kesim tarafından çok önemli görülmekte. Çünkü bu seçimde Cumhurbaşkanı adayları, liderler ve tüm vekil adayları, ülkenin gelecek 5 yılına imza koymak için yarışıyorlar.

MUHALEFET

16 yıldır Ak parti harici diğer partiler iktidar için bir varlık gösterememiş olmalarına rağmen bu seçimden umutlular.

Partilere baktığımız da yıllardır yenilgiden kurtulamamış CHP’nin, bir ana muhalefet olarak kalmış olması, onları daha da hırslandırdığını görüyoruz. Bu seçim de varını yoğunu ortaya koyarak kazanmak için her şeyi yapıyorlar.

 Kendini MHP’den soyutlayan ve dış güçlerin desteğini aldığı söylenen İYİPARTİ başkanı Meral Akşener’in bu desteği fırsat bilerek cumhurbaşkanlığına aday olması, MHP’ den kopan bir grubun temsilcisi olduğunu iddia ederek küskünlerin oylarının peşinde.

Milli görüş kimliğini kullanarak, aynı ekolden gelen arkadaşlarını kötüleyen Temel Karamollaoğlu ise, geçmişteki düşmanları ile kol kola olması, milli görüşe gönül vermiş olan gönüllülerini zor bir duruma sokmuş ve onların oyları en yakın parti olan Ak partiye kaydırmıştır.

KÜSKÜNLER

Diğer yandan AK Parti’nin handikabı ise, geçmişte bu partiye gönül vermiş, kuruculuğunu yapmış ve mimarlarından olan kişilerin, Ak partiye olan küskünlükleri bu seçimde önemli bir sonuç doğuracaktır.

Bazı yerel yönetimlerin hak ve adaletten uzak olmaları, uygun olmayan vekil adaylarının seçimi, eğitimde bir düzen kurulamaması ve ekonomi de dövizin frenlenememesi bu olumsuzlukların başında yer alıyor. Bu konular da haklılık payları mutlaka vardır. Fakat haklılıkları olsa da kazanımlarımızı kaybetme riskini unutmamak gerekir.

AKPARTİ İLE HALKIN KAZANIMLARI

Her ne olursa olsun iktidarın yaptığı olumlu işlere bakmak gerekiyor.

2002 yılı öncesinde yaşananları hatırlayalım. Sağlıkta yapılan reform her vatandaş tarafından takdir ediliyor.

Yine bu ülkenin vatandaşı olan, başörtülü kardeşlerimizin devlette memur olamadıkları gibi, kamusal alan safsatası çıkarılarak, örtülü annelerimizi çocuklarının yemin törenine dahi almamaları büyük bir hak ihlaliydi.

Birçok vatandaşı fişleyerek kendilerine göre düşman yaratan bir istihbarat ekibi vardı.

Bunlar kendilerini bu ülkenin tek seveni olarak görüyor ve bu ülkenin savunma mekanizması kabul ederek kafalarına göre insanları fişliyorlardı.

Ak parti iktidarının yaptığı çalışmalar sonucunda bu fişlenen insanların bu ülkenin düşmanı olmadığı, ülkesini seven, vergisini veren, çocuklarını askere gönderen ve ülkesinin gelişmesini her şeyden çok isteyen insanlar olduğu ortaya çıktı.

DERS VERELİM DERKEN YANLIŞA SÜRÜKLENMEYELİM

Bugün eleştirilerimiz olabilir, olmalı da. Fakat verilmek istenen bu ders kime verilecek doğru düşünülmesi gerekiyor.

Halkımız yapılan yanlışlara değil de, güzelliklere odaklanması daha doğru olacaktır.

Eğer bu seçimde eski zihniyete sahip birileri kazanırsa, yukarıda bahsettiğim kazanımların kaybedilmesi söz konusu olacaktır.

15 yılda kazanılan haklar, alınan mesafeler kaybedileceği ve ülkenin tekrar bir kaosa götürüleceği korkusu yaşanıyor.

Bizler her birey olarak bu ülkenin dostuyuz ve iktidarın yanındayız. Olumlu eleştirilerimizi her zaman söyleyeceğiz. Dost acı söyler, her zaman dostunun yanında olur ve onu hiçbir zaman yalnız bırakmaz. Dua ile