Bakmayın siz sosyal medyaya.
Sahada birbirine kenetlenmiş bir toplum var.
Bakmayın siz birilerinin fitne peşinde koştuklarına.
Sahada birbirinin acılarına ortak olan yürekler var.
Bugün depremin üzerinden 17 gün geçti ve nice güzel insan hala sahada elinden ne geliyorsa onu yapmaya çalışıyor.
Elinden ve yüreğinde ne varsa ortaya döküyor.
Başka Gaziantep’in güzel insanları olmak üzere herkes düşen kardeşinin elinden tutuyor.
Evi yıkılanı evinde barındırıyor.
Dedim ya bakmayın şu fitne merkezine dönen sosyal medyayı.
Ve kendimi bilmez trol zihniyetlilere.
Bunlar asla moralinizi bozmasın.
Bunlar çalışma şevkinizi kırmasın.
Allah’ın (cc) birbirine kardeş kıldığı bu toplum her sorunu halledecek güçtedir.
Zira bundan önce daha nice büyük badireler atlatmış bir toplumdur bu toplum.
Bu yüzden siz siz olun boralinizi bozmayın.
Sağdan soldan gelen fitne seslerini duymayın.
Önünüzde durana omuz verin, düşenin elinden tutun.
Bize yakışan da tam olarak budur.
Ne diyordu alemlerin efendisi Muhammed aleyhisselam, ““Siz yerdekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin.”
Bugün o merhamete çok daha muhtacız.
Bugün yakınlarını yitiren on binlerce kardeşimizin gözü yaşlı.
On binlerce kardeşimizin yüreği yanık.
Ve sahada evi yıkılmış yüzbinlerce ihtiyaç sahibi kardeşimiz var.
Bugün konuşma değil, eylem zamanı.
Bugün fitne ve fesada değil, hak ve hakikate kulak kabartma zamanı.
Bugün kardeşlerimizin “imdat” çığlığına koşup yetişme zamanı.
Allah’ın izni ile bu zor günler çabuk geçecek.
Geride ise yaptıklarımız ve yapmadıklarımız kalacak.
Bu yüzden koşuşturmaya devam edelim.