Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı üzerinde uzun yıllar çalışılmış bir projenin ilk ayağıdır.
Madalyonun bir yüzü Putin'in Çarlık Rusya'sını ve eski SSCB sınırlarını yeniden hegomonyası altına almak gibi görünse de, madalyonun diğer yüzünde ABD ve İngiltere'nin Ukrayna'yı kışkırtarak ve gaza getirerek savaşa sokmak suretiyle Rusya tehdidini İngiltere ve Batı sınırlarından Karadeniz'e çekmesi görülmektedir. En önemlisi ise Nato adı altında ABD ve İngiltere başta olmak üzere Batılı ülkeler Karadeniz'e yüzlerce savaş gemisi göndererek adeta kuşatma altına alacaktır ki; NATO Genel Sekreteri Stoltonberg bu konuda 20 savaş gemisini Karadeniz'e gönderdiklerini zaten açıklamıştı.
Dünya ah vah ederek Ukrayna'yı konuşurken, bir yanda yayılmacı Rus tehdidi Karadeniz'de komşumuz olacak, diğer yandan girdiği bütün cografyaları kan ve gözyaşına boğan ABD ve batılı müttefikleri bu savaş bahanesiyle Karadeniz'e savaş gemileri, silah, mühimmat ve binlerce askeri yığarak, Türkiye'yi adeta kuşatma altına alacaktır.
Yıllardan bu yana Irak ve Suriye'de en büyük katliamlara imza atan ABD, bu kez de Karadeniz'e konuşlanıp, Türkiye ile Rusya'yı karşı karşıya getirerek sonu gelmeyecek bir savaşın içine çekmeyi amaçlamaktadır.
Akdeniz'de karşı karşıya geldiğimiz Yunanistan ve onu destekleyen ABD, İngiltere ve diğer AB ülkeleri, Türkiye'yi kirli bir savaşın tarafı yaparak çökertme planlarını uzun süreden beri yapıyorlardı.
Ukrayna'da savaşın çıkması için her türlü tezgahı kuran CIA ve Batılı ülkelerin gizli servisleri esasen bu savaşı bilerek, isteyerek ve planlayarak çıkarmışlardır.
Ukrayna'nın çaylak devlet başkanı Zelenski ya bilerek bu planın parçası oldu ya da acemiliğinin ve tecrübesizliğinin kurbanı oldu.
Ancak kesin olarak bildiğim ve inandığım gerçek şu ki; Görünürde saldırıya uğrayan ve işgal edilen Ukrayna olsa da, bu savaşın parametreleri çok yönlü hesaplanmış ve ustaca sahnelenmektedir.
Bu parametrelerin en önemli ayağını ise Türkiye oluşturmaktadır.
Zira coğrafik ve jeo stratejik açıdan ABD ve Batı için her zaman çok önemli bir yerde bulunması, özellikle boğazların hem Rus yayılmacılığının, hem de ABD'nin Karadeniz'e yerleşmesi açısından stratejik bir öneme sahip olduğunu orta seviyede her akıl takdir edecektir.
Özetle; Savaş Ukrayna'da sahnelense de asıl hedefin sadece Ukrayna olmadığını söylemek yanlış olmaz. Bu savaşın gerçekte iki tarafı Rusya ve ABD'dir ve asıl hedef Türkiye'dir diyebiliriz.
Bizim gördüklerimizi elbette Ülkemizi yönetenler çok daha ayrıntılı şekilde görüyorlardır. Bu bağlamda dış politika konusunda öngörüsüne, vizyonuna ve kararlarına güvenilen Tayyip Erdoğan gibi bir lidere sahip olması, Türkiye açısından büyük bir şanstır.
Umar ve dilerim ki, kaygı ve endişelerim yalnızca bir komplo teorisi olarak kalır ve Türkiye bu kirli ve planlanmış bir savaşın bir parçası olmaz, olmaya zorlanmaz..