Sanayileşme sürecinizin değişen dünya şartlarına ayak uydurması kolay mıdır?
Başka bir soru daha sorayım sizlere, gelişmiş diğer ifade ile sanayileşmiş ülkelerde sanayileşme sorunu yaşıyorlar mı?
Bu soruları Türkiye'de dahil ekonomisinde sıkıntı yaşayan ülkeleri anlatmak için soruyorum.
Misal sanayileşmiş Japonya, 30 yıl öncesine kadar dünyanın 2. büyük ekonomisi, 5 trilyon 500 milyar dolarlık ekonomiydi.
Bugün Japonya, 4. büyük ekonomi ve 4 trilyon 200 milyar dolar oldu.
Japonya'nın kendi ekonomisi %23’den fazla küçülüp sıralaması da düşerken, bu arada rakipleri büyüdü bu da cabası.
Japonya'nın bu durumuna çözüm bulmak için dünya çapında uzmanları istişareye davet etmeye devam ediyor.
Aynı durumu benzer şekilde Almanya, ABD,gibi başat ülkelerde farklı seviyelerde yaşıyor, bu ülkelere de ilerleyen yazılarım da değinmek istiyorum.
Japonya'nın durumu bize çok önemli bir şey gösteriyor. Bu sorunlara çözüm bulma da uzman ihtiyacı, Kalkınma/Sanayileşme Uzmanı.
Türkiye'de sanayileşmesini yoluna koyarak ekonomisini ilerletmek istiyor ama uzmanı yok.
Geçen gün bu konuyu anlattığım bir dostum bana kalkınma ekonomistliğinden bahsetti bende uzmanlığın detayını anlattım.
“Bakma sen kalkınma ekonomistlerinin varlığına bize kalkınma/sanayileşme uzmanı lazım,” dedim ve anlattım.
Kalkınmanın/Sanayileşmenin karmaşıklığı, çok sayıda bilimin karışımından, organikliğinden ve uyumlaşma problemlerinden dolayı maalesef akademisyenlerimizin işin içine girememesine sebep oluyor.
Kalkınma ekonomistliği de kalkınma uzmanlığının içinde bir parçasıdır, tümü değildir.
Çünkü, kalkınma ekonomistleri, mesleki eğitimden, dış ticaretten, hammadde tedariğinin sağlamlaştırmaktan, sanayi politikaları ve mühendisliğini…bilmesi beklenmiyor
Türkiye'nin ihtiyacı
Kalkınma uzmanına duyulan ihtiyacı için kamu otoriteleri kurum kurması ve uzmanların yetiştirilmesi için çaba harcamaları şarttır.
Tüm kalkınmayı başarmış ülkeler bir uzmana denk geldiği için başarmıştır, şimdi sıra bizde.
Son söz; “Her şeyi yapabilirsin! Sadece kalk ve yap!” Anonim