Ülkeler arasında “yeni” ticari işbirliklerinin, projelerin olduğu dönemler yaşıyoruz. Projelerde sözde veya özde karşılıklı kazan kazan anlayışı var.
Ortaya 100 birimlik yeni bir pasta oluşturuyoruz ve sana 20 , bana 80 pay veriyoruz ama sen bir de bana borçlusun, yıllar içinde faizi… vs ile 50 daha ödüyorsun ama olsun biz buna karşılıklı kazan kazan diyelim. Nasılsa uzun vadede hepimiz öleceğiz.
Çin Halk Cumhuriyeti'nin Bir Kuşak Bir Yol projesi, Rusya’nın Avrasya Ekonomik Birliği, G7, G20... ticari işbirlikleri olarak sayılabilir.
İlk kez 2013 yılında Çin devlet başkanı tarafından Kazakistan’da ifade edilen Bir Kuşak Bir Yol projesi sonraki süreçte ivme kazanmış ve etki ettiği alan ile dikkat çekmiştir.
Bu yazıyı yazarken proje kapsamında işbirliğine imza atan ülke ve uluslararası kuruluşların sayısı 69'a ulaşmış ve sayı her geçen yıl artması ile dikkat çekmiştir.
Dünya GSMH'nın %42'si, dünya nüfusunun %64'i, karaların %40'ı, bilinen enerjinin %75'ini kapsamaktadır.
Ülkeleri sadece demir ipek yolu, kara ipek yolu, deniz ipek yolu, hava ipek yolu ile değil dijital ipek yolu gibi yeni bir kavram ile de tanıştırıyor.
Literatüre yeni bir kavram girmiş ise dikkat etmek lazım, bunu da burada ifade etmeden geçemiyorum.
Çin bu proje sürecinde ülkeleri borç kıskacına da alması o ülkelerin orta ve uzun vadede projeden çekilme ihtimali veya projenin olası başarısız olması durumunda bile dünya ticaretini ciddi etkileyeceği aşikardır.
Çin’in yeni beyaz adam (white man) rolüne göz dikmesi ile yarınların çatışmacı olabileceğini bugünden tahmin etmek zor değildir.
Bugün için dünyanın efendileri olan G7 ülkelerinin Çin’in bu projesine karşı faaliyete geçeceğine dair haberler bazı uluslararası ajanslar da geçmekte ve ilk faaliyeti G7 üyesi olan İtalya’yı bu projeden çıkmaya ikna etmeleri oldu.
G7 ülkeleri yine Çin’in projesi için altyapı borçlanmasına alternatif 40 milyar dolarlık borçlanma fonu oluşturduğu ve ülkeleri ve kuruluşları buradan borçlanmaya davet edecek mekanizma tasarlamaları haber oldu.
Çin ve G7 ülkeleri arasındaki bu rekabette bizlerin seyirci olarak değil yeni güç adayı rolü ile adım atmamız gerekmektedir.
Çin ve G7 ülkeleri hariç neredeyse tüm ülkeler sanayileşmemiş ve dış yatırımcı (ekseriyetle G7 veya Çinli yatırımcı arayan) ülkeler sınıfındadır.
Sanayileşme İşbirliği Teşkilatı
Türkiye, sanayileşmeci politikalar ile sanayileşmemiş ülkelerle ortak üretim yoluyla sanayileşmeyi hedeflemelidir.
Kamu projesi olarak başlanmasa da sivil toplum kuruluşlarını teşvik ederek halklar arası Sanayileşme İşbirliği Teşkilatı kurulmasını teşvik etmelidir.
Sanayileşme İşbirliği Teşkilatı bünyesinde alt teknoloji projeleri bankası, teknik bilgi kütüphanesi, mesleki eğitim merkezleri, sanayi politika önerileri ve yetkin teknik kişilerin yetiştirilmesi için faaliyet planları yapılmasını öneriyorum.
Bu tür gerçek manada karşılıklı kazan kazan anlayışı olacak projelere halkların da sahip çıkacağına inanıyorum.
Son söz: İşbirliği, çalışmanın en iyi yoludur. Gerçekten çalışmanın tek yolu bu. Herkes oradadır çünkü her alanda sunabilecekleri bir dizi beceriye sahiptirler. - Antony Starr