Merhamet, başkalarının acısıyla şefkatli, duyarlı ve sevgi dolu bir şekilde yüzleşebilme durumudur. Bu acıları herkesin yaşayabileceği deneyimler olarak ele almak, başkalarının acısını kabullenmek ve onları yatıştırmaya istekli olmak. Sempati durumu, acı çeken kişiyi yargılayamamayı ve acısını görüp kabul etmeyi içerir. Merhamet, gördüğümüz acılardan sorumlu olma tutumudur. Kendine şefkat kavramı, bir kişinin kendine karşı şefkatli bir tutum sergileme yeteneği olarak tanımlanır.
Doğu felsefesine göre, acı çekmek insan hayatının bir parçasıdır, herkes insan olduğu için acı çeker ve ızdıraptan kaçınılamaz. Ancak acı içinde normal bir hayat yaşamak önemlidir. Kendine şefkat, aynı zamanda acı çekerek ve zorluklarla karşılaşarak düzgün bir yaşam sürmenin etkili bir yoludur. Kendine şefkatin üç farklı bileşeni vardır. Bunlar, "özeleştiriye karşı öz şefkat", "izolasyona karşı insan ortak deneyimi" ve "aşırı entegrasyona karşı farkındalık" tır. Öz-şefkat kavramını daha iyi anlamak için bu alt bileşenlere yaklaşırsak, öz-şefkat, kendimizle ilgili sürekli olumsuz değerlendirmeden vazgeçmek olarak tanımlanır. Aynı zamanda kişinin yakın arkadaşlarına karşı şefkatli bir tutum sergileme yeteneği olarak da tanımlanır. Bu kavramın bir diğer bileşeni olan ortak insan deneyimi, hiç kimsenin mükemmel olmadığına ve herkesin hata yapabileceğine işaret ediyor.
Öz Şefkat Nedir?
Kendinize sevgiliniz gibi şefkatle davranın. Tanımı tam olarak anlamak için karşılaştıralım. Sevdiğiniz birine böyle bir durumda nasıl davrandığınızı düşünün Zor bir dönemden geçti bu bir kayıp, talihsiz bir olay veya bir başarısızlık olabilir. Bazı durumlarda, kendimize eleştirel ve sert davranmayız. Olumsuz cümleler, suçlamalar ve yargılar kendimizden gelir. Bu tutumu değiştirme ve geliştirme yeteneği ile öz-şefkati bir araç ve bilgi konusu olarak adlandırmak yanlış değildir. Hepimizin kendine şefkat göstermesi gerekiyor. Bazılarımızda bu katı tutum daha güçlü, bazılarımızda bu tutum daha seyrek oluyor ama hemen hemen herkes günlük hayatında bu durumla karşılaşıyor. Kendinize şefkatle, kendinize karşı bu nahoş tutumu hafifletebilirsiniz.
Acı, üzüntü ve mutsuzluk kapımızı çaldığında, hepimiz için ortak olduklarını unutun. Düşünmeyi kişisel olarak kabul etmenin zor olduğunu biliyoruz, ancak olumsuz deneyimlerimizin üstesinden gelmek, kendimize şefkatli davranışlarımızla mümkündür, bu da bize yalnız olmadığımızı hissettirir. Hayatımızı idare etmek ve geliştirmek bizim elimizde. Sevdiklerimizin talihsiz şeylerine verdiğimiz nazik öğütler gibi, kendimizi izole etmek yerine yaşadığımız tüm olumsuz duyguları kabul etmemiz mümkündür. Meditasyon uygulamasını daha iyi anlamak için zihnin doğasını dikkatlice gözlemlemek gerekir. Düşüncelerimizi düşünceler üretmekten sorumlu bir fabrika olarak hayal edin, Düşünme ve düşünce üretme konusunda hiçbir kısıtlaması yoktur.
Öz Şefkatli Farkındalık
Bazı insanlar kendilerine acımasızdır. Pek çok sebep olabilir. Genellikle zihnimizde sosyal kurallar, temel inançlar ve ideal insan imgeleri bu davranışları tetikler. Kendimizi belirli bir moda sokmaya çalışıyoruz çünkü bunun "doğru" olduğunu düşünüyoruz veya bu şekilde öğreniyoruz, aksi takdirde tepkimiz sert ve olumsuz olabilir. Aynı şekilde, sağlıklı sınırlar çizememek, günün sonunda kendimizle şiddetli bir ilişki kurmamıza neden olabilir. Kişilerarası sağlıklı sınırlar konulmadığında, başkalarına kendi ihtiyaçlarını gözetmeksizin vermek, başkalarının beklentilerine öncelik vermek, düşünmeden ve inanmaksızın bedenin sesini dinlemek gibi durumlar ortaya çıkacaktır. Bu sağlık kısıtlamaları ihlal edildiğinde, vücudumuz da alarm vermeye başlayacaktır. Bu tutumun kendimize karşı etkisini birden fazla araç kullanarak fark edebiliriz. Bu araçlar, herhangi bir ilişkideki davranışımızı fark edebilir, psikoterapi alabilir veya grup terapisi yapabilir. Bence hepimizin kendine şefkat göstermeye ihtiyacı var, ya da en azından bir gün, özellikle dikkat uygulaması yaptığımızda.