Gelecekte ‘otomobil’ kelimesi yerine ‘mobilite’ diyeceğiz. Tekerleğin icadından şu ana kadar geldiğimiz noktada medeniyetimiz için ‘otomobil’ kelimesinin önemi ve hepimizin gününün bir bölümünde bir şekilde birlikte olduğu vazgeçilemez bir unsurdan, gelecekte sözlüklerden çıkarılacak bir kelime olacağını söylemek hayal mi?

MOBILITEYI KÖKTEN DEĞIŞTIREN 5 TREND

PwC’nin en son araştırmasına göre bu 5 kelime geleceğin mobilitesini tanımlıyor: EOPBG. Otomotiv endüstrisinin oyuncuları gelecek stratejilerini bu 5 trende göre belirlemek zorunda: Elektrikli, Otonom, Paylaşılan, Bağlı & Güncellenen.

ELEKTRİKLİ

Geleceğin otomobili veya diğer bir değişle mobilite unsuru kesinlikle elektrikli. 2030’a kadar Avrupa’daki yeni otomobil satışlarının %55’i elektrikli araçlardan oluşacak. Otomotiv endüstrisinin kökten değişiminde genç ve teknolojiden iyi anlayan yeni kuşak kritik rol oynayacak. Geleceğin mobilitesi çok daha kolay, çok esnek ve çok daha kişiselleştirilmiş olacak. Geleceğin otomobili sadece talep olunca kullanılacak ve paylaşılacak.

Ayrıca otomobillerin şarj edilmesi için gerekli elektrikte yenilebilir kaynaklardan elde ediliyor olacak. Yani evinizdeki şarj ünitesinin kendi güneş enerjisi panelleri olacak.

Hatta Honda en son ziyaret ettiğim Frankfurt otomobil fuarında yeni elektrikli araçları Urban EV’yi aracı satın aldığınızda birlikte gelen evinizde kullanabileceğiniz güneş enerjili güç ünitesiyle birlikte tanıttı. Honda Urban EV aldığınızda yanında bu güç ünitesi de birlikte geliyor. Bu güç ünitesinde ürettiğiniz fazla enerjiyi de evinizde kullanabiliyorsunuz veya komşunuza satabiliyorsunuz.

EHLİYET OLMADAN ARAÇ KULLANABİLECEĞİZ!

Geleceğin otomobiline sadece ehliyet sahipleri değil herkes ulaşabilecek. Bunu toplu taşımanın kişisel taşımaya dönüşme devrimi olarak da görebilirsiniz. Otomobil artık daha kolay sahip olunabilen bir hizmet olacak. Bunun sebebi şimdi olduğu gibi fiyatının tek seferde ödenerek satın alınması yerine aynen TV+ aboneliği gibi aylık küçük ödemelerle istediğiniz süre boyunca otomobile sahip olabilmenin önemli bir maliyet avantajının olacak olması. Bunun üzerine bir de geleceğin otomobilinin ‘otonom’ olacağını da eklediğimizde ehliyete neden ihtiyacımızın olmayacağını anlayabiliyoruz. Bu da hemen hemen her kesimden insanın ‘kişisel mobilite’ çözümlerine sahip olabileceği anlamında geliyor. Şu anda sadece belli bir gelir düzeyine sahip insanların edinebildiği otomobil artık herkesin sahip olabileceği ve paylaşılan bir hizmet oluyor.

Toplu taşımanın bu anlamda nasıl evirileceğini siz tahmin edin… Metrobüse binmek mi yoksa sizi olduğunuz yerden alacak otonom bir araç mı çağırmak size daha cazip geliyor?