Ülkemizde maalesef hiç bir konuyu ilmi çerçeveler etrafında tartışamıyoruz. Bizde bu anlamda bir tartışma kültürü oluşmamış durumda. Her konuda ifrad ve tefrid noktasına giriyor, kamplara ayrılıyor, birbirimize saldırıyoruz.
Kandil geceleri veya daha doğru bir deyişle mübarek geceler de böyledir.
Olaya iki açıdan bakılmalıdır:
- Kültürel bir olay
- Dini bir olay
Kültürel Olay
Öncelikle Kandil geceleri diye bir kavram tabi ki selef zamanında yoktu ve olmasını da beklemek yanlıştı. Çünkü Kandil kelimesi Osmanlılar döneminde ortaya çıkmıştır. Bu gecelerde kandiller yakılıp, ibadet ve sohbetler yapıldığından bu isim verilmiş olundu.
Yani tabi ki dini anlamda bir kandil gecesi yoktur ve dini değil, kültürel yani örfi bir kavramdır. Kavramların kendisine takılıp kalmamak gerekir.
Kandil geceleri adı verilen bu mübarek gecelerin kutlanması veya ihya edilmesi bir kültür meselesidir. Bu geceleri ihya etmek isteyen insanların bu davranışını engellemek, engelleyenlere ne kazandıracak? İnsanlar ibadet yerine televizyon izleyerek mi geçirsinler?
Osmanlı uleması, sıradan halk arasında ibadet kültürünü geliştirmek ve bu tür geceler sayesinde halka ulaşmak için bu şekilde bir yöntem izlemişlerdir. Bu sayede halkta ibadetlere karşı bir terğib oluşturmuş olmaktadırlar. Günümüzdeki versiyon Kutlu Doğum etkinlikleridir.
Dini Yönü
Bu geceler içerisinde kadir gecesi dışındaki geceler konusundaki bilgiler zannıdır. Bunun dışındaki gecelerde ibadet edilmez mi? Tabi ki ibadet edilir. Hatta 365 günün her günü ihya edilebilir.
Burada sıkıntı olan veya bidat olmasına yol açan nokta bu gecelere özgü ibadetlerin olduğu, bu gecelerde şu ibadet yapılırsa şu sevaplar alınır, günahların tümü bağışlanır tarzı terğib rivayetlerini abartmak, bu geceleri birer din ve bu gecelerde yapılan ibadetleri de birer dini vacibe haline getirmek yanlıştır.
Sonuçta bu gecelere özgü özel bir ibadet veya bunların sonucunda yüklü miktarda sevap (kadir gecesi ve ramazan geceleri hariç) yoktur. Bu konuları fazla abartmak ve din haline getirmek yanlıştır.
Sonuç olarak
Bu geceleri bir kültür ve terğib olması açısından ihya etmek, tavsiye etmek sakıncalı değildir. Hatta bu sayede insanlarda bir ibadet kültürü oluşmasına bile neden olabilir.
Fakat bu geceleri bir kutsal gece haline getirmek, bu gecelere özgü ibadetler oluşturmak yanlış ve bidattir.
Âlimlerin bu konudaki ince çizgiyi net olarak ortaya koyması ve avamın her yıl dönümlerinde bu konuyu gündeme getirip boşu boşuna tartışma ortamı oluşturmasını engellemeleri gerekir. Âlimler, halkın zihnindeki kargaşayı çözmeleri gerekir.