Ey İslam Davetçileri,
“İnsanlarla ilişkilerinizde ağaç gibi olunuz, onlar ağca taş atar, ağaç ise onlara meyve verir.”
Zor bir yolda büyük engellerle karşı karşıyasınız. Hak batıl mücadelesinde dost görünen düşmanlarla karşılaşacağınız gibi, düşman zannettiğiniz, dostlarla da karşılaşacaksınız.
Önünüze öyle engeller çıkacak ki, bu sizi bazen ümitsizliğe, bazen de şevksizliğe itecektir. Sizler; “Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümidini kesmez” diyerek devam edeceksiniz. Dağlar gibi bir yüreğiniz olacak, size taş atanlara; sizler gül uzatacaksınız.
En sevdiğiniz birlikte yola çıktığınız dostlarınız, arkadaşlarınız, Kervan yoldayken, Kervandan çıkmak isteyecek. Sizler “Allah bize yeter. O ne güzel vekildir.” Diyerek kervanı terk etmeyeceksiniz.
Hayat arkadaşınız size kimi zaman evinize zaman ayırmadığınız ile ilgili baskılar yapacak, çocuklarınızı öne sürecek, maddi durumunuzu hatırlatacak; Sizler: Peygamberi bir duruş sergileyerek “Gerçek şu ki, sen sevdiğini hidayete erdiremezsin, ancak Allah dilediğini Hidayete eriştirir.” Diyerek ehlinizle birlikte yürümek için çaba sarf edeceksiniz.
Okumalarınız arttıkça ilminizde fazlalaşacak ve etrafınızdaki arkadaşlarınız sizi; “kibirleniyor, aşırı gidiyor, haddi aşıyor, bize hocalık taslıyor,” gibi ithamlarla, zanda bulunacak. Sizler onlara; birlik güzel işler başarabileceğinizi hatırlatmalı, namazlarda ki gibi saflarınızı sık ve düzgün tutmalı, omuz omuza verme bilincinde olmalısınız. İlmimiz arttıkça, “…kâfirlere karşı şiddetli, kendi aralarında merhametlidirler. …” bilincine erişmelisiniz. Ve “Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı sarılın ve ayrılığa düşmeyin. Allah'ın size olan nimetini anın…” diyen Rabbinizin sözüne kulan verecek ve birlikteliğinizi bozmayacaksınız.
Ey davet yolunun neferleri,
Kalplerinizi Allah’ın zikriyle doldurun, yüreklerinizi hazırlayın yüce gönüllü olmaya ve Allah’ın vaadi gelinceye kadar bekleyin, “..Haberiniz olsun; kalbler yalnızca Allah'ın zikriyle mutmain olur.”