15 Ekim 2012 tarihinde kurulan HDP siyaset sahnesine Kürtleri temsil iddiası ve vaadi ile yola çıktı.
Bunun için neler söylemişti neler.
Kürt halkı da doğal olarak buna inanmıştı.
“HDP bizim adımıza siyaset yapacak” demişti.
“Bizim değerlerimizi koruyacak, bizim kutsallarımıza saygı duyacak” umudunu beslemişti.
Halkına hayırlı hizmetler yapacağına inanmıştı.
Ancak hiç ama hiç öyle olmadı.
Bırakın hayırlı hizmetleri Kürt halkına peş peşe ihanetler yaptı HDP
Öyle ki, şu anda Kürt halkına üçüncü ihanetini başarıya ulaştırmak için var gücüyle çalışıyor.
Malum olduğu üzere; HDP, Kürtlere ilk ihanetini siyaset yapıyoruz vaadine rağmen PKK terör örgütü ile ilişkisini kesmeyerek yapmıştı.
İkinci ihanetini ise, Recep Tayyip Erdoğan’ın Kızılcık Şerbeti içmesine rağmen başlattığı barış sürecini baltalayarak yapmıştı.
Şimdi de üçüncü ihanetin eşiğinde!
HDP kurmayları ve teşkilatları, Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde kapı kapı dolaşarak Kürtlerin son asır boyu asimile ve baskı politikalarının mimarı, Kemalizm’in temsilcisi CHP adayına oy isteyecek.
Evet evet, şaka değil, HDP Kürt halkından CHP’ye oy istiyor.
Yaptıkları ihanetler yetmezmiş gibi.
Şimdi ihanetin son halkasını tamamlayacak HDP
Ancak ben Kürt halkının buna müsaade edeceğini sanmıyorum.
Muhafazakâr ve mütedeyyin Kürt halkı sandıkta hem HDP’ye hem de CHP’ye gereken dersi verecektir.
Bu ülkede taş üstüne taş koymayanları oylarıyla siyaset sahnesinden silecektir.
Kendine yeni bir yol çizecektir.
İhanetin hesabını sandıkta soracaktır.
14 Mayıs’ta hem geçmiş ihanetlerin hesabını soracak, hem de bu son ihanete dur diyecektir.