Salihlerden bir kimse çok fakir olup dünyalık hiç bir şeye malik olmadığı için, ailesi «Bu hale nasıl sabredelim. Cenabı Hak'tan bir miktar dünyalık istesek olmaz mı?» diye, gece-gündüz efendisi ile münakaşa edermiş.
Nihayet o salih zat da dua eder ve duası kabul buyurulur. Bir de ailesi bakar ki evin köşesinde, altundan bir kerpiç bulur ve hemen efendisine getirir, ihtiyaçlarımızı karşıla diye verir.
Efendisi o gece rüyasında görür ki, cennette altundan bir köşk içinde bulunuyor. Lâkin köşkün bir kerpici eksik olduğu için güzelliğinde bir eksiklik vardır. O kerpicin ne olduğunu sorunca «Dünyada sana verilmişti.» derler.
Uyanınca hemen hunu ailesine anlatır. Kadın da dünyayı istediğine pişman olur.
Efendisi tekrar
-Ya Rabbi, bana dünya gerekmez. O kerpici geri yerine gönder, diye dua eder. Bakarlar ki, evin köşesinden kerpiç kaybolmuştur.
Hadis-i şerifte buyurulmuştur ki:
"Bir kimsenin dünyada yediği lokmanın karşılığı, âhiretteki hissesinden eksilir."
Kaynak: Büyük Dini Hkayeler, İbrahim Sıddık İmamoğlu, Osmanlı Yayınevi