Sevgili Anne ve Babalar, bazen sokakta bazen şehrin işlek caddelerinde veya herhangi bir mekân veya farklı alanda toplumu rahatsız eden bu çocukların böyle olmasında acaba bizlerin kabahati ne kadar etkin rol oynamakta hiç düşündük mü? Sonuçta bunlar uzaydan gelmedi. Doğar doğmaz da bu kişiliğe bürünmediler bunların böyle olmasının en büyük etkenini bana sorarsanız sizlere açıkça diyebilirim ki kesinlikle eğitimsizlik ve ilgisizlik bilgisizlik.
Bu arada lütfen kolayına kaçıp ta kendimizi kusursuz görmeyelim inanıyorum ki birçoğumuzun çevresinde bu anlattığım çocuklar vardır. Evet, kabahatlerini ilk duyduğumuzda yaptıklarına öfkeyle tepki gösteriyor ve hatta elimizden gelse o an onlara ceza veririz. İyide bu kolayı oysa onlara karşı daha ağır sorumluluklar alabiliriz tâbi ama bilinçli olarak yoksa kaş yapayım derken göz çıkartmalı tabi ki bu iş bilgi ve kesinlikle tecrübe ister ama sonuçta bir insanın hayatta başarılı olması için adımlar atmamız gerekecek.
Sözü uzatmadan bu haftaki şiirimle sizleri baş başa bırakıyorum.
Sokak çocukları için yazdım;
Anne sensiz şimdi son deminde bir sokak çocuğuyum
Yaralı bir ceylan edasında üşüyor titriyorum
Buz kesiyor her yanım
Geliyor Azrail in ayak sesleri
Üşüyor ölüyorum
Azrail le sende gel bari anne
Al götür beni
Zaten yorgundum yaşamaktan
Anne?
Sende adım can evlat idi
Burada ise sokak çocuğu
Yani anne korkulan
Yani sevgiden yoksun
Yani ötekinin de ötekisi
Oysa güzel annem içimde sevgi adında tohumlar vardı,
Henüz koklanmamış merhamet tadında güllerim vardı
Bir çocuğun saçını kalbimin eliyle okşamak
Sevemedim duygularım içimde uhde kaldı.
Ben yitik tim caddelerde
Gözlerden gelen bir selam
İçimde yara kaldı
Tepeden tırnağa vebal idim ortada
Etimden kemik kaldı
Simdi rüzgâr vuruyor üşüyor titriyorum anne
Ya öleceğim yere gel
Ya da ölümü bekle
Duvarın ötesi fırtınalı bir kış gecesi
Rüzgâr kudurdukça kudurmuş
Geldi sonumun son işareti
İçimde ölüm saatini tutmuş,
İğneliyor son akrebi
Üşüyorum anne
Zaten hep sensiz üşüyordum
Lakin bu başka anne
Toprak kokuyorum ben şimdi
Umutlarım üşüyor
Yıldızlarım sönüp üşüyor
Güneşim sönüyor
Üşüyorum anne
Çıldırmışçasına bir tipi.
Durulmuyor bu gece
Üzerimde yırtık bir ceket
Birde benden beter bir elbise
Üşüyor titriyorum anne
Bir deli rüzgâr ki. Asiliği üzerinde
Almış Azrail in nefesini içine
Uğultusu ürkütüyor.
Rahmetinden desen eser yok
Kardan yorganını örtecek üzerime bu gece
Üşüyorum anne
Böyle ölüm nasip mi?
Derin bir bilmece
Azrail geliyor hem de sessizce
Bekle beni anne bekle de ısıt bu gece
Şimdi ben sensiz üşüyorum anne
Azrail’le sende gel anne
Al götür beni bu yalan diyardan
Yokluğunda anne
Sanki zulüme vacibim
Oysa gören gözlere
Gündüzleri güneş geceleri ayım
Nedense
Örtünüyordu gören gözler gördüğünde beni.
Dönüyordu gündüzden gecelere vakitler
Aya siyahtan da siyah bulutlar giydiriliyor
Ve ben yok oluyordum
Üşüyorum anne
Varlığımın dışında yalanlar diyarındayım
Dil yalan
Göz yalan
İman yalan
Oysa Kâbe bende
Mekke Medine bende
Yitirilen insanlığın kitabı
Bende idi
Üşüyorum anne
Azrail le gel götür beni
Yokluğunda üşüyorum anne