“Geçen akşam araba da haber dinliyordum. Haber, Zonguldak’ta yaşanan bir olayın mahkeme sonucunu veriyordu.
Dinlediğim kanal CNN radyo idi.
Olay şöyle gelişiyor.
Eylül ayında Zonguldak belediyesine ait kapuz plajında iki kadın doktor yasak olmasına rağmen getirdikleri içkileri sahilde içiyorlar.
Belediye görevlileri duruma müdahale ederek yasak olduğunu, içki içemeyeceklerini söylüyorlar.
Fakat kadın doktorlar buna itiraz edip olay çıkarıyorlar. Belediye görevlilerince olay yerine çağırılan polisler iki kadın doktoru alıp karakola götürüyorlar.
Karakolda suçları sabit görülerek kabahatler kanununa göre ceza kesiliyor. Kadın doktorlar bu olayı mahkemeye taşıyorlar ve geçen hafta sonu mahkeme kararını veriyor.
Mahkeme sonucunda kadın doktorlar haklı görülüyor ve ceza iptal ediliyor.
CNN radyoda haber böyle veriliyordu.
Burada dikkatimi çeken önemli gördüğüm konuları sizinle paylaşmak istiyorum.
Toplumda öne çıkan meslekler vardır. Doktorluk ta, bu özel mesleklerden birisidir. Topluma önder olan bu meslek müdavimleri, bulundukları konumu bilerek ona göre davranmaları gerekmektedir.
Sıradan birileri gibi davranmamaları gerektiğini bilerek saygın olan mesleklerinin itibarını düşürmemeleri çok önemlidir.
Kişinin konumu ne olursa olsun yanlış yaptığı zaman görevlilere karşı tutumları pervasızca olmamalıdır. Yapılan sanki çok güzel bir şeymiş gibi veya önemli bir başarıymış gibi, pervasızca davranmak, alenen içki içmeyi güzel göstermek hiç kimsenin hakkı değildir.O meslek onlara, bu hayâsız lığı yapma hakkı vermemektedir.
İşin medya tarafına baktığımızda ise bu olayın, dinlediğim kanal tarafından çok büyük bir başarıymış gibi haber verilmesiydi. Yani şu an iktidar da olan AK Parti ye karşı alınan bir zafer gibi anlatıldı.
İşin aslı ise sonradan ortaya çıktı.
Ulusal bir gazete olan Posta gazetesi yaşananları Dev operasyon başlığıyla aktarmış, Hürriyet gazetesi de, ‘İki kadın plajda bira içince’ başlığını atarak, “İçki içenlere müdahale” şeklinde haberi sunmuştu.
Aslında işin aslının hiç de öyle olmadığı kısa sürede ortaya çıktı. İktidara muhalefet eden medya olmak üzere birçok gazetenin AK Parti hükümetine yaptığı algı operasyonu ters tepti.
Bu olay CHP'li belediyenin mekânında, CHP'li belediyeye bağlı zabıtalarca gerçekleştirildi. Ancak olayın hemen ardından, polisten önce zabıtayı ilgilendiren bir olayda polisin de orada bulunmasıyla birlikte haberler şu şekilde sunulmaya çalışıldı;
Başlık “İÇKİ İÇENLERE MÜDAHAHALE”şeklindeydi.
İçkileri İşletmeden almadıkları için operasyon yapıldı…
Posta’da ‘Dev operasyon’ başlığıyla sunulan haberde, CHP'li belediyenin adı dahi geçmiyor, oysaki haber başlı başına CHP'li belediyeyi ilgilendiren bir olayın sonucu olarak ortaya çıkıyor. “İçki içenlere müdahale, yaşam tarzına polis baskısı” manşetlerini atabilmek için haber ajanslarının geçtiği fotoğrafın tamamı kullanılmamış çünkü haberin orijinalinde CHP'li belediyenin zabıtaları yer alıyor. İki kadını karakolluk eden tartışma da bira içmelerinden değil, işletmeden almamaları üzerine başladığının ortaya çıkması algı operasyonunu boşa çıkarttı.
Bu iki kadın doktorun karıştığı haber, doktorlara ve doktorluk mesleğine saygımızı azaltmaması gerekiyor. Her meslekte olduğu gibi bu iki doktor tüm doktorları temsil etmiyorlar. Bu onların şahsi ahlaki yoksunluğudur.
Medyaya geldiğimizde ise yapılan haberin taraflı yapılması hem etik açıdanhem de meslek açısından uygun olmadığını bilmemiz gerekiyor. Kim olursa olsun, kim yaparsa yapsın, yapılan haberin objektif olması, deyim yerindeyse adam gibi yapılması gerekiyor. Eğer siz haksızın tarafında olursanız bu ülkeye çok fazla kötülük ediyorsunuz demektir. Bunun olumsuz karşılığını hem bizler hem de çocuklarımızın çekeceğini unutmayalım.