İbni İshak, ilk meşhur Sire kitabını yazan kişidir. İlk dönem tarihçilerinden ve muhaddislerindendir. Tarihçiler nezdinde önemli olmasına rağmen, Hadisçiler arasında hakkında zıt ifadeler yayınlanmıştır. Sika diyenler kadar yalancı diye itham edenler de bulunmuştur.
Sika diyenlerin görüşlerini bir yana bırakalım ve neden yalancı denildiğini inceleyelim:)
İbn İshak'ın hadisçi Hişâm b. Urve’nin eşi ‘Fâtıma bt. Münzir’ (d. 48/668)'den hadis rivayet etmesi zoruna gitmiştir. Özellikle insanların bunu sorması ve sanki eşiyle İbni İshak'ın halvet yapmışlar gibi yansıtmalarına tepki göstermiş ve bu mulakatları inkar ederek İbn İshak'ı yalancılıkla itham etmiştir.
Fakat bu konuda İbn İshak'ı destekleyen alimler şöyle söylemişlerdir:
Ali b. el-Medînî (v. 234/848), ‘Hişâm’ın söylediği delîl olmaz. İbn İshâk, daha çocukken onun eşiyle görüşmüş ve ondan hadîs almış olabilir.
Tartışmaya Ahmed b. Hanbel'de katılmış şöyle demiştir:
Ahmed b. Hanbel, İbn İshak’a yöneltilen eleştiriler için şu açıklamada bulunmaktadır: "Abdullah b. Ahmed b. Hanbel (v. 290/903), babama Hişâm’ın İbn İshâk‘la ilgili konuşmasını anlattım. Şöyle dedi: ‘Herhalde İbn İshâk, onun hanımından izin istemiş ve yanına girip ondan hadîs almıştır da Hişâm’ın
haberi olmamıştır." Ayrıca Ahmed b. Hanbel'in şöyle dediği de rivayet edilmektedir: "Hişâm b. Urve nereden bilecek? İbn İshâk, câmide, çocuk iken veya perde arkasından onun eşinden hadîs duymuş olabilir. Bunda ne var...Yaşlı bir kadındı."
Zehebi'nin tespiti de ilginçtir:
Zehebî, İbn Hanbel’in cevabına şunları eklemektedir: ‘Adam karısını gördü diye ilim erbâbından birinin yalancılığına hükmedilmektedir ki bu reddedilir.
Ayrıca Fâtıma’dan Muhammed b. Sûke (v. 146/763) de rivâyet etmiştir. O da Ummu Seleme (Hind bt. Ebi Umeyye, v. 19/640) ve ninesi Zübeyr İbn Avvâm (v. 36/656)’ın hanımı Esmâ (v. 73/692)’dan rivayet etmiştir. Ayrıca İbn İshâk’ın dokuz yaşındaki Fâtıma’yla görüştüğü de doğru değildir. Bu haberi kimin çıkardığını bilmiyorum. Zira Fâtıma Hişâm’dam 13 yaş büyüktür. Hişâm 20 küsür (hatta 30 küsür) yaştan sonra onunla evlenmiştir. Fâtıma, 50 küsür yaşına girdikten sonra İbn İshâk ancak ondan hadîs alabilmiştir.
İmam-ı Malik'in cerh etmesinin sebebi de şudur:
‘Hişam b. Urve ile birlikte İmam Malik'in de İbn İshak'ı itham ettiğini belirten Zehebi şöyle demektedir:
"Hişâm, İbn İshâk’ın, eşi (Fâtıma)’nden rivâyet etmesinden dolayı aleyhindeydi. Mâlik ise, bir defa aleyhinde konuştu, sonra gereken noktaya geri döndü. Sebebi ise, Hicâz’da neseb ve gün (târîh)lerle ilgili İbn İshâk’tan daha bilgili kimse yoktu. İbn İshâk, Mâlik’i Zî-ashâb mevâlilerinden sanıyordu; Mâlik de İbn İshâk’ı öyle zannediyordu. Bu nedenle aralarında tartışma çıktı. Mâlik Muvatta’ı yazınca İbn İshâk, ‘Onu bana getirin, ben onun baytarıyım-cerh edeyim’ dedi. Bunu duyan Mâlik, ‘O deccâllerden bir deccâldir, Yâhûdîlerden rivâyet ediyor’ dedi. Sonra barıştılar. İbn İshâk Medîne’den ayrılma kararı alınca Mâlik elli dinâr ile o yılki gelirinin yarısını ona verdi.
Hişâm’dan gelen tenkîdlerin sebebi malûmdur. O, İbn İshak'ı hanımından rivâyette bulunduğu için ithâm etmektedir. Muhtemelen Medîne halkını ondan nefret ettiren de Hişâm'dır.
‘Süleyman et-Teymî’nin, İbn İshak’ın aleyhinde konuşmasının nedeni şu olabilir: Zübeyr b. Avam’ın hanımı, Hz. Ebu Bekir’in kızı (ve Hişam’ın hanımı Fatıma’nın ninesi) Esma Teymî’dir. Süleyman da Hişam b. Urve b. Zübeyr’in akrabasıdır. Dolayısıyla Hişam’ın sinirlendiğine o da sinirlenmiş ve İbn İshak’ın aleyhinde konuşmuş olabilir.
Böylece koca İbni İshak bir kadın yüzünden bize yalancı bir ravi olarak yansıtıldı. :)
GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ ÂLİMLERİMİZİN BİRBİRLERİ HAKKINDAKİ CERHLERİNİN BAZEN NE KADAR SUBJEKTİF OLMAKTADIR.