Ramazan başı rahmet ortası mağfiret sonu ise cehennem den kurtuluş olan bir aya iştirak edeceğiz inşallah.
Ramazan denilince aklımıza sahur, iftar ve envai çeşit yemek ve yiyecekler gelmemelidir, aksine ramazan aç kalma değil terbiye ayıdır.
Ramazan diğer ibadetler gibi İslam’ın 5 şartından bir tanesidir.
Ramazan ayında olabildiğince vaktimizi ibadetlerle geçirip kendimizi affettirme yolunda çaba göstermeliyiz.
Ramazan ayında iftarlarımızda israftan kaçınmalı, yersiz harcamalardan kaçınmalıyız.
Ramazan ayında kötü alışkanlık ve hasetlerimizi bırakmalı, ibadetlerimize tekrar bırakmamak üzere sıkı sıkı tutunmalıyız.
Ramazan da sahur ve iftarlarda israftan kaçınmalı, iftarlarda misafir önceliğimiz fakir ve yoksullar olmalı, bir gariban bizi iftara çağırdığın da iştirak etmeliyiz,
Ramazan ayında iftar vermek de ibadetin bir parçasıdır, ama bizi çağıran kişileri ayıp olur, bizde çağıralım diyorsak veya iftar yemeklerimize saygın veya zengin kişileri çağırıyorsak bu ibadetten çıkar, gösteriş'e girer bu da o ibadetlerinin tüm sevabını alır gider boşu boşuna aç kalmış oluruz.
Ramazan eğlence ve festival ayı değildir.
Herkesin kafasına göre bir profil çizip ona göre hareket etme lüksü yoktur.
Ramazan ayında eğlence ve pervasızca hazırlanmış ramazanla alakası olmayan, hatta insanı günaha sokacak, tüm birikimimizi yok edecek, saçma sapan, türkülü şarkılı ramazan etkinlikleri adı altındaki eğlence ve festivallerden uzak durmalıyız.
Bu tür eğlence ve gösterilerin bize uhrevi olarak hiçbir katkısı yoktur, bu tür İslami kültüre ters olan her türlü eğlence, oyun ve konserleri organize etmek hiçbir Müslüman’ın üzerine vazife olmadığı gibi ramazan ayına da ihanettir.
Ramazan ayında olabildiğince Kur'an ve namaz ibadetleriyle vaktimizi geçirip kaza namazlarımızı tamamlamayı fırsat bilmeliyiz.
Nitekim hadis'i şerifte bizlere hitaben şöyle buyrulmaktadır.
''Ramazan girip çıktığı halde günahları affedilmemiş olan insanın burnu sürtülsün. Anne ve babasına veya bunlardan birine yetişip de onlar sayesinde cennete girmeyen kimsenin de burnu sürtülsün. Ben yanında zikredildiğim zaman bana salât okumayan kimsesinin de burnu sürtülsün!'' (Tirmizi, Daavat 110, (3539))
Ramazan ayında olabildiğince TV, telefon gibi cihazlardan uzak durmalı, ibadetlerimize yönelmeliyiz.
Yemeklerimizde aşırıya kaçmamalı, nefsimizin esiri olmamalıyız.
Evimizdeki eksikleri tamamlayalım ama yemek yemek için oruç tutmayalım,
İsraf yaparken o yemek yiyemeyen iftar etmeye bir şey bulamayan kardeşlerimizi de düşünmeli, onlara elimizden geldiği kadarıyla yardımcı olmaya çalışalım.
Ramazan ayında küskünler barışmalı, sıla-i rahimde önceliklerimiz arasında olmalıdır.
Rabbim Ramazanı dolu dolu yaşayıp kendini affettiren kullarından eylesin inşallah...