Kar yağdı!
Hem de şöyle böyle değil.
Son 20 yılın en büyük Kar’ı yağdı Gaziantep’e.
Bazıları için karın yağması, tabiatın beyaza bürünmesi görsel bir şölen oldu.
Bazıları için çocuklarıyla geçireceği eğlenceli bir vakit oldu.
Bazıları için yarım saatlik bir kartopu oyunu oynama oldu.
Bazıları içinse yılda bir gün evine giderken yolda kaldıkları için yetkili mercilere kızmak ve sitem etmek oldu.
Peki hiç düşündünüz mü?
İdlib, Afrin, Azez ve El-Bab olmak üzere Suriye’nin kuzeyinde 10 yıldır çadırlarda yaşayanları.
10 yıl diyorum.
Yüzbinlerce insan 10 yıldır o çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor.
Ve her kış geldiğinde onlar için büyük bir dram başlıyor.
Bu insanlar her kış büyük bir işkence yaşıyor.
10 yıldır çocuklar, yaşlılar ve kadınlar acı çekiyor.
Babalar çaresizlik içinde kıvranıp duruyor.
Dedim ya buraya Kar yağdı.
Kar’ın yağması elbette çok güzeldir.
Elbette rahmet ve berekettir.
Ama mazlumlar için Kar büyük bir eziyettir kar.
O halde yapmamız gereken, kendimiz kadar onları da düşünmek.
Kendimiz kadar onlar için de çabalamak.
Böyle yaparsak Kar’ın tadını alırız.
Böyle yaparsak Kar’ın güzelliklerini görürüz.
Aksi halde bu güzelliği göremeyiz.