Allah’tan korkmaz!

Kuldan utanmaz!

İnsanlık ucubesi!

Meymenetsiz ve bir o kadar da kifayetsiz olan bu yeni türev dününden bihaber, yamulmaktan yanları çürümüş, yanlı zumrenin hazırolda bekleyen hazır kıta çavuşları.

***

Türklerin Avrupa macerasının başladığı 1960’lı yıllarda, çoğu ilk kez kendi şehrinden ayrılan ve dilini ya da geleneklerini bilmediği Avrupa ülkelerine gelen gurbetçilerin, hayatları her bakımdan zor oldu. Bu zorlukların haricinde buna bir de memleket hasreti eklenmiş, ardından da gurbette Türkiye’yi temsil etme sorumluluğu omuzlarına bir dağ gibi yüklenmişti. Yılmadılar, yıkılmadılar. Her zorluğa göğüs gerdiler. Ancak şimdi birileri çıkmış, 60 yıllık bu koca çınarı, bir kaç haber paçavrası ile devirmeye çalışıyor. Hem de sözüm ona, yine içimizden ve satılmış birileri.

***

Önce; zavallı bir sitenin attığı “Geliyorlar, gurbetçi hava atmayı sever, inşallah kiralık değildir hacılar” manşeti; Ensonhaber sitesinde “Geliyorlar” manşetiyle yayınlanan habere yapılan çirkin yorumlarda, kimisi gurbetçilerin borç alarak hava atmaya geldiğini iddia etti. Kimisi de gurbetçilerin vatanını sevmediğini iddia edip, üç kuruş için yurt dışında köle olduğunu ileri sürdü. Gurbetçilerin yüksek döviz nedeniyle Türkiye’yi tercih ettiğini, yoksa vatan sevgisi için yollara düşmediğini savunanlar da oldu. Sözleri daha da ileri taşıyıp, neredeyse Türkiye’yi gurbetçilere yasaklamaya çalışanlar bile yorumlar arasında vardı.

Şimdi de; Onedio isimli internet sitesinin, Twitter’da açılan, “Gurbetçi Terörü” isimli bir hesaptan yapılan paylaşımları derlerken, “Avrupa’da yaşayan gurbetçilerin sosyal medya paylaşımlarını görünce, ‘Bizim ki de dert mi diyeceksiniz?” başlıklı haberi.

Haberde gurbetçilerle dalga geçecek ifadeler kullanılırken, paylaşılan resimlerde de, “Gene geldi gurbetçiler amk... sizin bu ülke hakkında konuşma hakkınız dahi olmamalı.” şekinde çirkin ve küfürlü ifadeler kullandılar. Yetmedi, yapılan paylaşımların birinde, bir restoranda çalışan kadını, Türkiye’de yaşayan bir kişi, masada sohbet edenleri ise gurbetçi olarak resmedip, ayrımcı ifadeler kullanarak insanları dolduruşa getirdiler.

***

Nedir sorununuz yahu?

Gurbetteki vatandaşlarımızın muhafazakâr kimliği mi?

Yoksa siyasi tercihleri mi?

Değilse ne o zaman?

Bütün yıl boyunca, çalışıp didinip, sıla hasretiyle yollara düşen bu insanlarla alıp veremediğiniz ne sizin?

Köylerindeki tezek kokusunu unutmayan ve akrabalık bağları kopmasın diye savaş veren bu insanlardan istediğiniz ne?

Sabahleyin işine varan, çalışan, emeğinin karşılığını biriktirip, sene sonunda vatanında harcayan, vatan yürekli bu insanlarla hesabınız ne?

Dalga geçtiğiniz bu insanlar, zannettiğiniz gibi sadece fabrika işçisi ya da temizlikçi değiller artık.

Al bayraklarını gururluca taşıyan büyük birer temsilciler artık.

Yeri geldi dünyaca ünlü futbolcu, yeri geldi korona aşısını bulan mucit profösör, yeri geldi otomobili icat eden otomobil markasının motorunu sil baştan çizen mühendis oldular. Yeri geldi Alman’a kalp naklini öğrettiler, yeri geldi Fransız’ın ameliyat robotunu programladılar.

***

Yok arkadaş, dün valizlerine seccadelerini ve Kur’an’ını koyarak yollara düşmüş, bugün de sefil ve ahlaksız dünyanın bin bir türlü çarkıfeleğine rağmen bozulmadan saf ve temiz kalmış bu Anadolu sevdalılarına laf dedirtmem. Ağırına gidiyor insanın. Kanınına dokunuyor.

***

Sözün özü şu ki;

Biz gurbetçiler, isteseniz de istemeseniz de Avrupa’da, Türkiye’nin aynada görünen aksiyiz, dolayısı ile eyy kendini bilmez, senin de. Neticede sırf bu sebeple de olsa gurbetçiye cart curt etmeyeceksin ve şunu da iyice belleyeceksin!

İşte bu vatan elçilerinin Avrupa’ya vardıkları ilk yıllarda ellerine nasihatlerden oluşan, basılı olarak günümüze kadar ulaşan ve bize her  konuda tarihi ve ahlaki değerlerimizi hatırlatan bir mektup tutuşdurdular.

Şöyle deniyordu mektupta;

ONURLU OL

-Para biriktireceğim diye gereğinden aşağı yaşama.

-Kimseden öteberi isteme.

-Muhtaç olsan da belli etme.

-Kendini başkalarına acındırma.

-Parayla olacak şeyleri parasız yapmaya kalkışma.

-Cimrilik etme.

-Kışkırtıcılara sırtını çevir.

AİLENİ EVİNİ UNUTMA

-Evine muntazam mektup yaz, merak ettirme.

-Sıkıntılarını ailene yazma.

-Tutumlu ol, paranı sokağa atma. Arttırabildiğini evine gönder.

SAĞLIĞINI KORU

-Kendine iyi bak.

-Sarhoş olma.

-Uyku saatinde uyu.

-Uçkuruna sahip ol.

ZEKANI İYİ KULLAN

-İşini çabuk öğren ve en iyi şekilde yap.

-Bilmediğini sormaktan çekinme.

-Dikkatsiz olup işinde malzeme zaaiyetine sebep olma.

-Tembellik etme. Verilen işi tam zamanında noksansız bitir.

-Boş ver diyene uyma.

-İşyerinde idarecilere, ustalara saygı göster.

BAYRAĞINI DÜŞÜN

-Dinden imandan ayrılma.

-Bayrağının şerefini hatırından çıkarma. Rengini atalarının dökülen kanından aldığını unutma.

***

Biz unutmadık bu sözleri, ya siz eyy ucubeler?

Var mı daha başka sözünüz?

Tabi bir parça onurunuz kaldıysa!

Vesselam,