Yazının başlığına bakarak panik yapmayın sakın.
Bir şeyin geldiği falan yok.
Yâda şöyle söyleyeyim.
Her an her şey gelebilir, her şey olabilir.
Çünkü burası dünya!
Düşünsenize kurulduğu günden bu yana neler geldi neler.
Neler yaşadı yeryüzünün sakinleri.
İnsanlık tarihine baktığımızda bunu çok rahat anlayabiliyoruz.
Nuh (a.s) tufanından bu yana nice musibetler, afetler, depremler, seller yaşanmıştır.
Nice savaşlar, katliamlar, hastalıklar yaşanmıştır.
Nice zamanlar insanoğlu için “insanlık bitti” yada “artık kıyamet kopmuştur” dediği dönemler olmuştur.
Sonra unutulmuştur o yaşanılanlar.
Hatta onu yaşayanlar da unutulmuştur.
Bugün de böyle bir hal içindeyiz.
Yaşadığımız deprem bizi olabildiğince sarsmış, evlerimiz yıkılmış ve binlerce kardeşimiz vefat etmiştir.
Acı yüreğimizi adeta mesken etmiştir.
Ama geçecek, hepsi geçecek.
Dünya döndükçe de bu ve buna benzer musibet ve afetler yeryüzünde yaşanmaya devam edecek.
Çünkü insanoğlu için imtihan devam ediyor.
Biz düşen her hal ve durumda insan olarak kalmak ve insan olarak davranmaktır.
En zor ve en acı zamanlarımızda bile sosyal dayanışmayı elden bırakmamaktır.
Birbirimizin acısını paylaşmaktır asl olan.
Buna dikkat ederek yaşayacağız.
Aksi halde kaybedenlerden oluruz.
Yoksa bizim bunları durdurmaya gücümüz falan yetmez.
Elbette en iyi şekilde tedbir alacağız, almalıyız.
Ancak bu tedbir dahi insanoğlunun bundan sonra bu ve buna benzer musibet ve afetleri yaşamayacağı anlamına gelmez.
Dedim ya, burası imtihan dünyası.
Hani derler ya, “Ölmek doğmakla başlar.”
Dünya da böyle bir yer işte.
Geldiysen acı, dert, keder, ne varsa hepsini yaşayacaksın.
Sonra hepsi bitecek.
Çünkü imtihan için geldiğin bu yalan dünyadan çekip gideceksin.
Hepsi bu kadar!