Ey Filistin, ey Gazze! Size karşı mahcubum. Bir asırdır siz izzetle, adam gibi, yiğitçe direnirken, savaşırken, şehit olurken, bize zilletle ağıt yakmak düşüyor.

Allah’ım (cc) biz ümmeti Muhammedî af eyle, beni af eyle. Kur'an-ı kerim deki 533 ayeti kerime cihada çağırırken, onlarca ayet şehadetin ne büyük saadet olduğunu anlatırken, ben zelil ve miskin bir halde duadan başka bir şey yapamıyorum. Bir şey yapamamanın ezikliği ve vicdan azabıyla kıvranıp duruyorum…

Duanın gücüne inanıyorum elbette ama kavli duanın yanına fiili dua eklemenin de gereğini biliyorum. Belki bir şeyler yapıyorum ama yaptıklarım, yapmam gerekip de yapamadıklarımın yanında çok cılız kalıyor.

Bu vahşi saldırı ne ilk ne de son olacak. Siyonist bombardımanın üstüne ümmetin seyirci kalma bombaları… Güya İslam ülkelerinin liderleri olan emir ve sultanların sessizlik ve zilletleri… Kendi aralarında bin bir parçaya bölünmüşken, yeni bölünmeler… Ümmetin gücünün dağılması… Derken işgaller, katliamlar, parçalanan cesetler… Annelerin feryatları… Çocukların çığlıkları…

Ama bir de Gazze’nin, ümmetin savaşçı, yiğit, çocukları onların ümmeti uyaran ve dirilten kahramanca direnişleri naraları… Çakmak çakmak gözlerdeki şevk heyecan ve öfke… Korkuyla tanışmamış, dünyanın pılına pırtısına aldanmamış, can ve mallarını cennet karşılığında Allah’a (cc) satan Filistin’in ve özellikle HAMAS’ın yiğit mücahitleri…

Şimdi daha da yakînen inanıyorum ki; Siyonistler kaybedecekler, Yahudiler kaybedecekler, haçlılar kaybedecekler, onların işbirlikçisi olan münafıklar kaybedecekler. Bu gaddar ve zalimlerle normalleşme adı altında destek ve cesaret veren zavallılarda kaybedecekler. Ilımlı İslam! Projesiyle CİHADI TERÖR MÜCAHİDİ TERÖRİST gösterme bedbahtlığına kalkışanlar kaybedecekler… elhamdülillah ki kaybetmeye başladılar bile.

İslam kazanacaktır. Hakkın taraftarları kazanacaklardır. Filistin Gazze, Kudüs kazanacaktır. Filistin’in fedakâr ve cefakâr müminleri kazanacaklardır. Ve kazanıyorlar da… Şehit olanlar, en kestirme yoldan uçarak cennete gidiyorlar, kazanıyorlar… Diğerleri de yiğitçe, fedakarca diremekte ve şehitlik sıralarını beklemekte ve kazanmaktadırlar.

 Ya ben!..

Allah’ım! Ben utanıyorum; Kur'an-ı Kerim’in cihadı haykıran ayetlerinden, Resulullah'ın (sav)  cihad ve mücadele dolu hayatından… Cihadı en güzel bir şekilde pratize etmiş olan ashabı kiram ve onların yolunu takip eden ümmetin nice yiğitlerinden utanıyorum. Evet, “bu asrın sahabeleri” olan hamasın yiğit evlatlarından utanıyorum.

Allah’ım! Senin huzurunda ne cevap vereyim?

Ey! Filistin; nice peygamberlerin diyarı, ben mahşer günü İslam davasını senin toprağına, taşına, bağına, bostanına ilmek ilmek ören, kutlu davanın hamalı o peygamberlere  (aleyhimus selam) ne cevap vereceğim? Onlar, “bizim bıraktığımız yüce dava sadece Filistinlilerden mi sorulur, Kudüs ve Mescidi Aksa sadece onlara mı emanet” Diye sorsalar ben ne cevap vereyim?

Ey Mescidi Aksa! Müslümanların ilk kıblesi, miracın ilk durağı hesap günü sana ne diyeyim?

Yüz yirmi dört bin peygambere imam olup Mescidi Aksa da namaz kıldıran kâinatın efendisi Resulullah'ın (sav) yüzüne nasıl bakayım?

Kudüs’ün ilk fatihi, devesine hizmetçisiyle nöbetleşe binerekten Medine’den Filistin’e gelen emîrul mü'min’in Ömer’e (ra) ne cevap vereyim. Aynı orduda görev yapan sahabe ve tabiinden olan nice askerlere ve o savaşta canlarını Mescidi Aksa ya kurban sunan aziz şehitlere ne diyeyim?

İkinci fatih, Selahaddin’i Eyyubi (rh.a) ye onun ordusunda görev yapan yiğit kumandanlara ve yüz binlerce şehide ne cevap vereyim?

Bir asırdır günü birlik Kudüs ve Mescidi Aksa uğruna şehitler sunan Filistin’in cefakâr ve vefakâr halkına ve kurban sundukları şehit evlatlarına ne cevap vereyim. Gazi Gazze’ye onun cefakar ve fedakar halkına ne cevap vereyim?

Yaralı yere düşmüş ve ölürken şehadet parmağını semaya kaldırıp kelime-i şehadet getire getire şehid olan Hamas’lı şehitlere ve onların sakat kalan gazi arkadaşına ne cevap vereyim, yüzlerine nasıl bakayım?

Birkaç günlük, haftalık veya aylık kundaktaki bebeklere, birkaç yıl ömrü olan masum çocuklara, o çocukları için her gün, her an, her saat yüreği yanan annelere ne cevap vereyim?

Uyaran ve hesap soran nice ayet ve hadislere ne cevap vereyim?

“Size ne oluyor da, Allah yolunda ve “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar.

Katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı

erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?” (Nisa 4/75)

 “Şüphesiz Allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. Artık, onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler. Allah, bunu Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da kesin olarak va’detmiştir. Kimdir sözünü Allah’tan daha iyi yerine getiren? O hâlde, yapmış olduğunuz bu alışverişten dolayı sevinin. İşte asıl bu büyük başarıdır.” (Tevbe 9/111)

 “sevgi, yardımlaşma ve dayanışmada tüm Müslümanlar bir bedenin organları gibidir. Bedenin bir organı rahatsız olduğunda, diğer organlar uykusuz kalarak onun acısına ortak olur”

“Müslümanların dertleriyle dertlenmeyenler onlardan değildir”

 NE YAPALIM

  • Yürekten dua edelim.
  • Elimizden geldiğince maddi yardımda bulunalım.
  • Yahudi mallarını boykot edelim. Boykotu sürekli canlı tutalım.
  • İdarecilerimizi Siyonist devlet ve kurumlarına karşı yaptırım yapmaya zorlayalım.
  • Sesimizi duyuracak gösteri, miting, yürüyüş, basın açıklamaları, panel vb. etkinlikler düzenleyelim ve bu etkinliklere yoğun olarak katılalım.
  • Bu konuda Kamuoyu oluşturalım ve medyanın çarpıtmalarına karşı insanları uyaralım.
  • Neslimizi cihad ruhu, şehadet aşkı ve ümmet bilinciyle donatalım.

 Zafer İslam’ındır, çünkü hak hep galiptir mağlup olmaz.

Hasbunellahu ve ni’mel vekîl. Allahu ekber ve lillehil hamd. Subhaneke... Bi-hamdike... Esteğfiruke... Muhammed Özkılınç