Okuduğunuz mu Libyalı Muhammed Bzeek’in hikayesini.
Dinlediniz mi destanını.
Evet evet, hikaye kelimesi basit kalıyor çünkü.
Hem de büyük destanını Muhammed Bzeek’ın.
Her şey Libya’dan eğitim için 1978’de Amerika’ya gitmesi ile başlıyor.
Muhammed Bzeek, ABD’de ölümcül hasta çocuklara koruyucu annelik yapan Dawn’la evleniyor.
Ve bu evlilik, terk edilen, kimsesiz kalan ve ölümle boğuşan çocukların kurtuluşuna vesile oluyor.
Muhammed Bzeek, yıllardır ABD'nin Los Angeles şehrinde yaşıyor ve çoğunlukla aileleri tarafından terk edilmiş ya da yetim kalmış ölümcül hastalığa sahip çocukları evlat ediniyor.
Sonra hastanelerde ölümle pençeleşen o çocukları evlat edindikten sonra bakımlarını üstleniyor.
Tüm hayatını, zamanını, ömrünü onların mutlu olmaları için harcıyor.
Çünkü iman ettiği din, yeryüzünde en kutsal olanın insan olduğunu söylüyor.
Muhammed Bzeek de buna iman ediyor.
Allah için, Allah’ın küçük ve masum kulları olan çocuklara hizmet etmeye adıyor kendini.
En kutsal ve en şerefli göreve talip oluyor.
İlk kez 1991 yılında evlat edindiği çocuklardan birini kaybettiğinde 3 gün boyunca aralıksız ağladığını söylüyor Muhammed Bzeek.
Ve ekliyor, “Ben evlat edindiğimde onların hangi ülke, renk ve dinden olduklarıyla ilgilenmiyorum. Sadece onlara bir insan olarak ihtiyaç duydukları yardımı veriyorum. Ben onları sahiplendiğimde bir koruyucu babadan ziyade kendimi öz babaları olarak görüyorum.”
Allah’u Ekber.
Bu gök kubbede ne güzel kulların var Allah’ım.
Muhammed Bzeek'in hikâyesi Türkiye'den Ensar Altay'ın yönetmenliğini üstlendiği belgesele konu oldu.
Bzeek, bugüne kadar evlat edindiği 80 çocuğun 70'ini kurtarmayı başarırken, kaybettiği çocuklarının da son yolculuklarında yanlarında oluyor.
Birkaç yıl evvel belgesel çekimleri için Türkiye’ye gelen Muhammed Bzeek, çocuklardan dolayı 7 yıldır ilk kez yaşadığı yerden ayrıldığını söylüyor.
Bzeek’in tüm zamanlara hitap eden bir iyilik destanından hepimizin çıkaracağı büyük dersler mevcut.
Özellikle merhametini yitirmiş bu çağın insanları ve yörüngesini kaybetmiş biz Müslümanları için.
Çünkü iyilikten başka bir kurtuluşumuz yok bizim.
Kendimizi ve dünyayı kurtarmak için iyilik yapmalıyız.
İyilik…