Dinini tilkiden öğrenirsen, tavuk çalmayı sevap zannedersin diye bir söz vardır. Hele de o tilkinin kuyruğuna takılırsan.
***
Boşuna mı demiş Cemil Meriç, “İnsanlar sevilmek için yaratıldılar, eşyalar ise kullanılmak için. Dünyadaki kaosun nedeni; eşyaların sevilmeleri ve insanların kullanılmalarıdır.” diye.
***
Hayatı oyun, dünyayı lünapark zannederek, Allah’ın ayetlerini ve ikazlarını görmezden gelerek umursamayanlar ‘tavuk karası’ hastalığına yakalanmış gibidirler. Baktığı ne kadar doğru olursa olsun evvela ‘gece görüş bozukluğu’ vardır ve yamuk bakarlar. Yamuk bakan ise doğru göremez. Bu kusurlu bakışla ancak ayetlere darı muamelesi yapıp onu anlamak yerine didikler dururlar.
Bu tür insanlara Allah ayetlerinde şöyle seslenmiştir:
“Kim Rahman’ın uyarı dolu mesajına kusurlu bir gözle bakarsa, ona bir tür şeytanı musallat ederiz de, kendisi onun uydusu haline gelir.” (Zuhruf; 36)
Her Firavun’u boğacak bir deniz mutlaka bulunur. O büyük cezayı hak edenlere sadece zaman verilmiştir. Ola ki düşünüp ibret alalar ve tövbe edeler. Aksi halde herkes bekleyip görecekler, “Şu halde göğün felaket taşıyan bir dumanla kaplanacağı günü bekle… Sen (cennetini) bekle; unutma, onlar da (cehennemlerini) bekliyorlar.” (Duhan; 10-59)
Allah’a karşı küstahlaşmayın. Firavunlaşan her zorba, kendisini yerin göğün sahibi zanneder. Oysa yerin ile göğün ve arasındaki mülklerin yegane sahibi Yüce Allah’tır. Ve unutmayın, Firavun’un kamçısını çoban sopası yendi ve Musa’nın dili zorlanınca Allah eline dil verip konuşturdu. Sonra da Firavun ordusuyla denizde boğuldu. Allah kendisine dayanan kullarını asla yarı yolda bırakmaz.
***
Ayrıca, yaklaşık 2 yıldır pencesinde kıvrandığımız bir virüs, aslında asla unutmayacağımız 5 maddeyi bize bir bir hatırlattı.
Temizlik imanın yarısıdır.
Sağlık en büyük hazinedir.
İnsanoğlu yaradanın karşısında her zaman aciz bir kuldur.
Dünya üzerindeki her canlı fanidir.
Ve her canlı ölümü mutlaka tadacaktır.
***
Utbe b. Rebia Peygamberimiz’e (sav) Kureyş adına ahlaksız tekliflerle geldiğinde Allah Rasulü onu sonuna kadar dinlemiş, sonrasında da, “Şimdi de sen beni dinle” diyerek Fussilet Suresi’nden 13. Ayeti okumuştur. Mealen, “Bu cömertliğimize rağmen yüz çevirirlerse, de ki, “Sizi Ad ve Semud’u çarpan yıldırıma benzer bir (bela) yıldırımıyla uyarıyorum!” Ad kavmi de yeryüzünde haksız yere büyüklenerek , “Bizden daha güçlü kim var?” demişlerdi. (Fussilet 15) Semud kavmi ise kendilerine yol gösterildiği halde, doğru yolu görmektense körlüğü tercih ettiler (Fussilet 17)
Ayeti dinlemekte olan Utbe beti benzi atarak Hz. Peygamberin ağzını kapatmaya yeltenmiş ve kavmine dönerek, “Siz de biliyorsunuz ki, onun her dediği gerçekleşiyor.” demiştir. (İbn Kesir)
***
Şimdi, madem O’nun (sav) her dediği gerçekleşiyor,
Demek ki çok ama çok dikkat edeceğiz?
Evvela dinimizi tilkiden öğrenmeyeceğiz,
Sonra da; insanları kullanmayıp seveceğiz,
Hayatı oyun, dünyayı lünapark zannederek Allah’ın ayetlerini görmezden gelmeyeceğiz.
Rahman’ın uyarı dolu sözlerine kusurlu gözle bakmayacağız,
Allah’a karşı küstahlaşmayacağız,
“Bizden daha güçlü kim var?” demeyeceğiz,
Aksi halde!
Bilineki, her Firavun’u boğacak bir deniz mutlaka bulunur.
Sizce de, o denizin tam ortasında değil miyiz son yıllarda?
Vesselam,