-İktidar partilerinin yıpranması siyaset ve sosyolojinin değişmezlerinden biridir.
-AK Parti 20 yıldan bu yana hükümet ediyor. Yaptıkları ve yapamadıkları, iyi ya da kötü icraatları var.
Başarıları ve başarısızlıkları da var.
Bunca senelik iktidar olmanın ve ülkeyi yönetmenin getirdiği yorgunluk zaman zaman rehavet ve hatta kendi içerisinde yaşadığı politik ihanetlerin eşliğinde eleştirilmesi hatta en çok eleştirilmesi iktidarı yormakla birlikte bu eleştiriler gayet tabi ve doğaldır. Bu siyasetin genetik kodlarında var olan ve demokrasi denilen yönetim biçiminin de olmaz ise olmazıdır.
-Eleştiri ve tenkitler hem eleştirileni hem de toplumu daha iyiye ve belki mükemmele taşıyacak olan önemli gerçekliktir.
-Bu sadece iktidar partisi için değil, muhalefet içinde genel-geçer bir kuramdır. Muhalefet partilerinin en doğru şekilde yapıcı muhalefet edebilmesi yine toplumun onu eleştirmesiyle mümkündür.
Ve ancak; Hassaten, AK Parti’yi, yani iktidarı eleştirirken bu eleştirilerin mutlak surette gerçek, objektif, maslahatçı ve çözüm odaklı olması gerekir.
-Peki bu ne kadar böyledir ve doğru zeminde gerçekleşiyor?
-AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yapılan eleştirilerin kaçta kaçı “Mübalağasız ve gerçek sorunlar üzerinden yapılıyor?”
-Millet İttifakının tüm konuşmalarını ve paylaştıklarını okuduğunuzda memleket ve milletin gerçek sorunları hakkında kaç tane çözüm odaklı proje görebilirsiniz?
-Göremezsiniz çünkü Kullanılan argümanların neredeyse tümü “Erdoğan düşmanlığı” üzerine kurgulanmış sanal yakıştırmalar!
Muhalefet, ekonominin kötü yönetildiğini söylediğinde değil, “Alternatif bir ekonomik proje” anlattığında muhalefet etmiş olur. Aksi halde ülkedeki sorunların neler olduğunu en fazla bunu iliklerine kadar yaşayan toplum biliyordur. Toplumun bildiği şeyleri temcit pilavı gibi tekrar etmenin hiç kimseye bir faydası olmayacaktır.
-Yeniden iktidara dönersek: AK Parti neredeyse çeyrek asra dayanan iktidarı boyunca birçok konuda devrim yapmış mıdır?.Evet, tabiki yapmıştır!
Bunları tek tek sıralamanın lüzumu yok. Ne var ki, bununla birlikte birçok konuda ak’im kaldığı ve halkın sorunlarından uzaklaştığı da bir vakıadır.
Geldiğimiz nokta da, sürekli geçmiş ile mukayeseler yapıp toplumu mevcuda razı etme stratejisinin popülaritesi kalmadı. “İnsanlar geçmişe değil, bugüne ve yarına odaklı yaşıyor”
Elbette yapılan hizmetler dolu dolu anlatılmalıdır. Özellikle geçmişi umursamayan ve babalarının neler yaşadığından bihaber “Z Kuşağına” en güzel şekilde anlatılmalıdır ancak toplum sosyolojisini geçmişte yaşanan kötü yönetim anlayışının icraatlarına, zamlara, tüp,yağ,şeker ve mazot kuyruklarına angaje etmek yanlış bir stratejidir. Aslında bugünün insanı bunları hiç umursamıyor. Düşündükleri tek şey “Bugün ve yarın”
Teraziye konulduğunda, AK Parti’nin tüm hata ve olumsuzluklarına rağmen, yaptığı başarılı hizmetleri şüphesiz daha ağır basar.
AK Parti halkın teveccühünü bir kez daha kazanarak seçimden iktidar olarak çıkmak istiyorsa, kendini ifade etme biçimini yeniden gözden geçirmelidir. Zira iktidarları boyunca yaptığı hizmetler eğer doğru anlatılırsa ona bir kez daha seçim kazanma şansını verecektir.
İnsanların eleştirilerine tahammül ve sabır göstermek gerektiğini bilmek gerekir. Bununla birlikte milletimiz “Bardağın dolu tarafını da, boş tarafını da müşahede edebilecek öngörü ve sağduyuya sahiptir”
-Aslında siyaset edenlerin en büyük eksikliği belki de budur.
Millet aşkıyla siyaset eden iktidar ve muhalefetin en büyük eksikliği işte burada saklıdır.
“İktidar bardağın boş tarafını, muhalefet ise dolu tarafını görerek, umursayarak siyaset yaptığında emin olun birçok konu çözüme kavuşur”