Başta belirtelim ki teknolojinin gayesi insanlara çok daha kolay ve rahat bir yaşam imkanı sunmaktır. Nitekim bunda da fazlasıyla başarılı olmuştur. Teknolojinin olmadığı dönemlerde yapılması günler, bazen yıllar alan işler, günümüzde dakikalar veya saatler içinde yapılabilmektedir. Bu da teknolojinin ne kadar faydalı olduğunu net bir şekilde göstermektedir.
İnsanlar yaratıldığından bu yana hayatlarını kolaylaştırmak için çeşitli arayışlara girmişlerdir. İnsanları avcı-toplayıcı olarak yaşam sürdüğü dönemlerde bile teknolojiye başvurulmuş ve günlük hayatta teknolojik aletler kullanılmıştır. Örneğin hayvanları avlamak üzere kurulan tuzaklar, yapılan ok ve yaylar hep teknolojinin ürünüdür. Teknoloji denince aklınıza yalnızca elektrik, pil veya yakıtla çalışan alet veya cihazlar gelmesin. Belli bir teknik ve çalışma prensibi içeren, hayatı kolaylaştıran, enerji ve zamandan tasarruf ettiren her türlü ilkel alet veya yöntem de teknolojinin kapsamına girmektedir.
Teknoloji konusunda en büyük ve en önemli buluşlardan biri tekerleğin icadı olmuştur. Tekerlek sayesinde insanlar yüklerini kolayca taşımayı öğrenmiştir. En başta belki de kullanışsız tekerlekler kullanılmış olsa da teknoloji zamanla gelişmiş ve daha işlevli tekerlekler bulunmuştur. Böylece günümüzde kullanılan tekerler geliştirilmiştir.
Teknolojinin ilerlemesini hızlandırmış en önemli diğer buluş ise elektriğin icadıdır. Bilindiği gibi günümüzde kullanılan neredeyse tüm alet ve cihazlar elektrik enerjisi ile çalışmaktadır. Aydınlatmada, ısıtmada, soğutmada, ulaşımda, sanayide, sağlıkta kısacası aklınıza gelebilecek her alanda elektrikten yararlanmaktayız. Düşünün, böyle bir teknoloji olmasaydı halimiz ne olurdu. Evlerimizde birkaç dakikalığına elektrik kesintisi olduğu zaman bile ne hale geldiğimiz gün gibi ortadadır.
Teknoloji, insanların bilgi birikimi sayesinde ilerlemektedir. Tıpkı bir merdivenin basamakları gibidir. Her basamakta biraz daha yükselirsiniz. İşte, insanlar, bu dünyada var olduklarından bu yana basamakları tırmanmış ve bugünler gelmiştir. Ancak bir basamaktan diğer basamağa geçişler bazen çok hızlı bazen de çok yavaş olmuştur.
Düşünün ki Osmanlı Devleti gibi büyük bir imparatorlukta bile teknoloji nimetinden faydalanılmak istenmediği oldu. Örneği döneminin en büyük icatlarından biri olan matbaa Osmanlı Devleti'nde 300 yıl kadar sonra kullanılmaya başlanmış. Neden mi? Çünkü o dönemlerde elle kitap yazıp geçimini sağlayan insanlar varmış da onların ekmek parasıyla oynamak olmazmış (!) Yahut gavur icadıymış (!) Kardeşim o zaman sen bul da Müslüman icadı olsun.
Allah kitabına bile ‘’ikra’’ yani ‘’oku’’ emriyle başlamış. Neden okunur? Öğrenmek için, teknolojiyi, bilimi geliştirmek için elbette. Oysa bizimkiler yanlış anlamış meseleyi. ‘’Oku’’ deyince ‘’Kur'an'ın Arapçasını oku’’ diye anlamışlar ve anlamadıkları halde onu Arapçasıyla okuyup durmuşlar, sonra da geri kalmışlar. Ne yazık ki günümüz Müslüman dünyası aynı mantık üzerine ilerliyor. Dünyanın önde gelen devletlerinin Müslüman olmadığı gerçeği yüzümüze bir tokat gibi çarpıyor.
Teknoloji kimden veya nereden gelirse gelsin faydalıdır ve kullanılmalıdır. İnsan hayatını kolaylaştıran her türlü buluşun mucidinin de cennetlik olduğunu düşünüyorum. En doğrusunu Allah bilir tabii ki; ancak ben onları hayır ve dualarla anıyorum. Bu kadar dua alan biri de sanırım cennete daha yakın olacaktır.
Özetlemek gerekirse teknolojinin biz insanlar için çok büyük bir nimet olduğunu söyleyebiliriz. Bugün böyle rahat bir yaşam sürebiliyorsak, uzaktaki yakınlarımıza istediğimiz an ulaşabiliyorsak, yayan gidilmesi 6 ay süren bir şehre uçakla 2 saatte gidebiliyorsak bu teknolojinin sayesindedir.