Bu gün taziye adabından bahsetmeye çalışacağım inşallah.
TAZİYEDE AMAÇ NE OLMALI
Taziye cenaze sonrası ölen kişinin yakınlarını ziyaret etmek ve onların acısını paylaşmak ve başsağlığı dilemektir.
Taziyeye giden kişiler ölen kişinin yakınlarına mümkün olduğunca teselli edici, rahatlatıcı sözler söylemeli ve onların üzüntüsünü paylaşmalıdır.
Başlarına gelen bu duruma sabır ve tahammül etmelerini, isyan etmemelerinive bakara 156. Ayeti okumalı, “İnnâlillâhi ve innâileyhirâci‘ûn” demelidir. Tercümesi: “Muhakkak biz Allah’ın kullarıyız ve nihâyet ona döneceğiz demektir.
CENAZE SAHİBİNE YARDIMCI OLUNMALIDIR
Cenaze sahibine üzüntülü olacaklarından her açıdan yardımcı olunmalıdır. Bilhassa cenaze yakınlarına ve arkadaşlarına düşen görev (müstehab olan) yemek hazırlamaları cenaze sahibine ailesineve taziyeye gelen misafirlere ikram etmeleridir.
Hazret-i Hamza (r.a.) ve Hazret-i Caferi Tayyâr (r.a.) şehit olduklarında Resulü Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz ehli beytlerine onların aileleri için yemek hazırlamalarını emredip “Zira onların başına kendilerine bakamayacakları bir hal geldi” buyurmuşlardır. (Nimet-i İslâm)
Cenaze için yapılacak taziyenin, definden sonra olması daha iyidir. Çünkü definden önce ölünün yakınları cenazenin defni ile meşgullerdir. Onların hüznü definden sonra artar. Hüzünleri çok şiddetli olduğu takdirde definden önce de taziye olunabilir. Taziyenin kabir yanında olması uygun görülmemiştir.
Ölen kimsenin yakınlarının definden sonra ilk gece geçmeden kolay olandan sadaka vermeleri ve bir şey bulamaz ise iki rekât namaz kılıp sevabını ölünün ruhuna hediye etmeleri sünnettir.
Definden sonra her gün kolay olandan vermek üzere yedinci güne kadar ölen kişi için sadaka vermek müstehabdır.
ZİYARETİN FAZİLETİ VE YAPILMASI GEREKENLER
Rasulullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki: “Kim musibete uğrayan birine taziyede bulunursa, ona musibete sabredenin elde edeceği sevabın bir misli vardır.” (Hadisi Şerif, Sünen-i Tirmizî)
Yine bir hadisi şerifte: “Kim uğradığı bir musibetten dolayı din kardeşini taziyeye giderse, Allah’u Teâlâ kıyamet günü o kimseye keramet elbisesi giydirir” buyurmuşlardır.
Ziyarete gelenler usule uygun bir şekilde cenaze sahibine taziyelerini sunar ve otururlar. Gelen misafirler arasında bilgili kimseler kuranı kerim okur ve sevabını hem ölen kişiye hem de orada bulunan kimselerin ölmüşlerine bağışlarlar.
Okunan kuranı kerimin mealinin okunması ve uygun bir dille sohbet edilmesi cenaze sahibini memnun edecektir.
Yapılan bu sohbetlerin kısa ve anlaşılır olması da yine önemlidir. Uzun tutulması, hasta veya kalkması gereken kişilerin olması durumunda uygun olmadığı bilinmelidir.
Ülkemizde taziyeler de yapılması gereken bir durum olarak düşünülen mevlid okuma geleneğinin de mecburi olmadığının anlaşılması gerekiyor. Okunması yanlış olmasa da mecburi tutulması, okunmadığında eksiklik olacağı anlayışı yanlıştır.
Bu mevlidlerde yapılan israflar ise işin başka bir boyutudur. Bu yapılan ikramların gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması daha faziletli olacaktır.
Ezcümle taziyeler de esas olan cenaze sahibinin üzüntüsünü azaltmak olmalıdır. Bunun dışında konuşulan konuların, cenaze sahibini üzeceğini bilelim ve adaba aykırı davranmayalım.