Ben bu çağın adını “yaşayanların dünyayı birbirine cehenneme çevirme çağı” olarak adlandırıyorum.
Evet evet ,yanlış okumadınız, dünyayı birbirine cehenneme çevirme çağıdır bu çağın adı.
Kimsenin mutlu olmadığı bir çağdır bu çağ.
Keşke sorun sadece mutsuzluk olsa!
Kimsenin doymadığı, kimsenin duymadığı, kimsenin elindekiyle yetinmedi bir çağın adıdır bu çağ.
Vampir iştahlıların çağıdır bu çağ!
Ve ne yazık ki, herkeste bu yukarıda yazdıklarımdan olabildiğince şikâyetçi!
Ne garip değil mi?
Herkes bu olup bitenlerin sebebini ve de sorumlusunu arıyor!
Hatta bunun için kızıyor, küfrediyor.
Aynaya mı, asla kimse dönüp bakmıyor.
Belki de bakmak istemiyor.
Çünkü tüm bu olup biten yanlışların müsebbibi olarak kendisini göreceğini biliyor.
Dedim ya, kimse aynaya bakmak istemiyor.
Hem zaten aynaya bakmak kimsenin işine de gelmiyor.
Elleri kanlı olduğu halde, kendince katil arıyor herkes.
Oysa katil aynada!
Bu kadar suçu, bu kadar katliamı uzaylılar falan yapmıyor, bu çağın insanları yapıyor.
Bu dünyayı cehenneme çevirmek bu değil de nedir?
Peki bu çağ düzelir mi?
Elbette düzelir, düzelmesi değişmesiyle mümkün!
Ancak çağın değil, içindeki yaşayan insanların değişmesi lazım.
Allah (cc) Rad Suresi 11. Ayette “Bir topluluk kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez.”
Buyruk açık!
Düzelmek, değişmekle başlar.
Allah (cc) bir toplumun düzelmesi için değişmesi gerektiğini söylüyor.
Bunun için de niyet şart.
Madem herkes bu gidişattan şikâyetçi, madem herkes yaşananlardan mustarip o halde hodri meydan.
Başkasını suçlamak ve suçluyu başka yerde aramak yerine, herkes dönüp aynaya baksın!
Suç ortada!
Suçlu ise aynada!
Herkes cesaretini toplayıp aynaya baksın!
Aksi takdirde bu dünya hepimiz için bir cehennem çukuru olmaya devam edecek!
Hatırlatayım istedim.