Geçen hafta Samsunspor maçında alınan galibiyet sonucunda özlenen huzurlu bir ortama dönüşen Gaziantepspor’da bu huzurlu ortam çok uzun sürmedi.
İstifa eden Teknik Direktör Oktay Derelioğlu ve Kaptan Şenol Can’ın anlattıklarıyla, hevesimiz kursağımızda kaldı. Gaziantepspor ile yolları ayrılanlar neler söylediler neler; bazı velilerinin para vererek çocuklarını para karşılığı oynattığı, aylardır kimsenin tek kuruş ücret almadan çalıştıkları. Futbolcuların yemek yemediği ve deplasmana maça giderken kendi imkânlarıyla gitmeleri. Kulüp yöneticilerinin tesislerde silah sıkması. Evet, işte Gaziantepspor’da yaşanan ortam tam olarak böyle. Hayat bazen, küçük umutları bile çok görendir.
Elazığspor’a karşı 0-3 mağlup olan Gaziantepspor’da bu maçta ne kadar sahipsiz ve hakemlerin bile Gaziantepspor’a karşı gaddar olduğunu gördük. Kısacası düşene bir tekmede hakemlerden yedik. Hayat böyle değil mi? Düşenin dostu olmuyor.
Hayat bazen kaybederek öğrenilendir; biz bu sezon öyle çok yenildik, öyle çok kaybettik ve öyle çok öğrendik ki. Bundan sonra Gaziantepspor eski günlerine döndüğü zaman bunların hepsini gün yüzüne çıkaracağız.
Bizim artık umudumuz Gaziantepspor’da bir şeylerin değişmesi…
Evet Gaziantepspor gibi koca bir çınar çok kötü günler geçiriyor olabilir, evet hedeflerinden çok geride kalmışta olabilir… Biz kaç defa umudumuzu kestik ki Gaziantepspor’dan.
Bizim Gaziantepspor’dan beklentilerimiz o kadar büyük ki bazen Gaziantepspor’un aldığı çok ama çok mütevazi bir galibiyet bile bizi mutluluktan havaya uçurdu.
Biz bu sezon hayatı biraz daha iyi öğrendik Gaziantepspor’la ve gencecik oyuncularla. Biz bu sene Çok fena kaybettik, çok beter yenildik, çok öğrendik çok.
Ama Gaziantepspor hayatımızdır biraz; biraz da hayatımız gibidir.
Ne kadar yıkılsada dökülsede gün gelecek ve yeniden ayağa kalkıp asıl Gaziantepspor’u herkese gösterecek…