Hepimiz hayattan şikâyetçiyiz!
Hepimiz yaşananlardan muztaribiz!
Beğenmiyoruz hiç birimiz, içinde bulunduğumuz durumu ve ortamı.
Ha bire şikayet edip duruyoruz.
Büyük beklentiler içindeyiz hepimiz!
Her şeyi eksik, her şeyi yanlış görüyoruz.
Bizden başka herkes yanlış, herkes haksız!
Tek mükemmel olan ise sadece biziz!
Evet evet, sadece biziz!
Oysa içinde bulunduğumuz durumun sorunlarından ilk sorumlu olanız.
Bunu bir türlü görmek istemiyoruz.
Yeryüzündeki adaletsizlik, merhametsizlik ve ahlaksızlığı hep başkasına bağlıyor, hep başkasına yüklüyoruz.
Bakın Ahmed b. Hanbel, Müsned’inde Ebu Hureyre (r.a) dan rivayet edilen bir hadiste Peygamber (s.a.v.) bir keresinde şöyle buyurmaktadır:
“Bir keresinde bir adam, çöl bir yerde iken bulutun içinden, “Filanca kimsenin bahçesini sula!” diye bir ses işitmiş.
Daha sonra o bulut, gidip suyunu bir kara taşlık içerisine boşalttı.
Derken oradaki su yollarından, bu suyun hepsini alabilen büyükçe bir kanal meydana geldi.
O kimse, bu su yolunu takip edip yürüdü.
Nihayet bahçesinde dikilen bir adamla karşılaştı.
O kimse, bahçesine gelen suyu bel küreğiyle çeviriyor.
Gelen kimse, bahçedeki adama:
“Ey Allah'ın kulu! Senin ismin nedir?” diye sordu.
Bahçedeki adam, diğerinin buluttan işitmiş olduğu isimle:
“Benim ismim, filancadır!” diye cevap verdi. Sonra da:
“Ey Allah'ın kulu! Sen benim ismimi niçin soruyorsun?” dedi.
Bahçeye gelen kimse:
“Ben, şu suyu indiren buluttan:
“Filanca kimsenin bahçesini sula!” diye bir ses işittim.
O, senin ismini söylüyordu. Bu bahçede ne yapıyorsun?” dedi.
Bahçe sahibi:
Söylediğin bu şeye gelince; ben bu bahçeden çıkan ürüne bakarım:
Onun üçte birini sadaka olarak veririm.
Üçte birini de aile halkımla birlikte kendim yerim.
Üçte birini de fakirler ve hayvanlar için bahçede bırakırım” dedi.
Yukarda, Allah’ın rasulu Muhammed Mustafa sallallâhu aleyhi ve sellem’in buyurduğu hadisi sanırım birkaç kez daha okumamız lazım.
Sonra da dönüp içinde bulunduğumuz durumun olumsuzlarının müsebbibine bakmamız lazım.
Kimdir bu hal ve durumumuzun sebebi?
Kimdir be adaletsizlik merhametsizliğin sebebi?
Kimdir bu yoksulluk ve bereketsizliğin sebebi?
Ve elbette bu soruların cevap ve bu sorunların çözümü o hadisi şerifin içinde.
Hatırlatayım istedim.