Diyanet İşleri Başkanlığı, Cuma Hutbesinde Narin Güran’ın Trajik Ölümünü Gündeme Taşıdı
Diyanet İşleri Başkanlığı, bu haftaki Cuma hutbesinde, Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bir dere kenarına gizlenmiş halde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’a yer verdi. Hutbede, günümüz dünyasında insani değerlerin erozyona uğradığı, masum çocukların zalimlerin elinde can verdiği bir dönemden geçildiği vurgulandı.
Hutbede şu ifadelere yer verildi: "Ne hazindir ki her geçen gün, insani değerlerin ayaklar altına alındığı, masum çocukların acımasızca katledildiği, her türlü kötülüğün açıkça işlendiği bir zamanda yaşıyoruz. Kalpleri kararmış, vicdanları körelmiş zalimlerin kurbanı, nazik ve narin bedenler oluyor."
Soruşturma Devam Ediyor
Narin Güran’ın kaybolmasının ardından başlatılan soruşturma, 19 gün sonra küçük kızın cansız bedeninin çuval içinde bulunmasıyla yeni bir boyut kazandı. Diyarbakır Bağlar’da bir dere kenarına gizlenmiş olarak bulunan Narin’in ölümü, toplumda büyük yankı uyandırdı. Soruşturma halen devam etmekte olup, sorumluların tespit edilmesi ve adalete teslim edilmesi için çalışmalar sürdürülüyor.
Diyanet, Toplumsal Sorumluluğa Vurgu Yaptı
Hutbede ayrıca, Narin Güran’ın trajik ölümü üzerinden, İslam ahlakının ve Peygamber Efendimizin öğretilerinin topluma yeniden kazandırılması gerektiği dile getirildi. "Bugün bize düşen; Allah Resûlü’ne hakkıyla tabi olmak, bizlere bıraktığı en büyük miras olan Kur’an-ı Kerim’e ve sünnetine sımsıkı sarılmaktır" ifadeleri kullanılarak, İslam’ın güzel ahlakının yayılması gerektiği, ancak bu şekilde masumların korunabileceği vurgulandı.
Diyanet, hutbede şu önemli mesajı verdi: “Başka Narinler’in canice katledilmemesi, başta Gazze olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki masumların canlarına kıyılmaması için Peygamberimiz’in güzel ahlakını ve çağlar üstü mesajlarını insanlıkla buluşturmaktır.”
Dini ve İnsani Değerlerin Yeniden Kazandırılması Gerekiyor
Diyanet İşleri Başkanlığı, sadece Peygamber Efendimizin mevlidini anmanın yeterli olmadığını, O'nun öğretilerini hayata geçirmek gerektiğini hatırlatarak, şu çağrıda bulundu: "Dinimizi ve dini değerlerimizi değil, dindarlığımızı yeniden sorgulamak zorundayız."
Bu açıklamalar, toplumda yaşanan adaletsizliklerin, zulümlerin ve masumların hayatlarına kast eden kötülüklerin son bulmasının, ancak dini ve insani değerlerin hayata geçirilmesiyle mümkün olacağını belirtiyor. Ayrıca, Peygamber Efendimizin sünnet-i seniyyesinin tüm insanlık için bir kurtuluş kılavuzu olduğu ifade ediliyor.
Masum Canlar İçin Barış Mesajı
Hutbenin son bölümünde, İslam'ın barış ve huzur dini olduğu, insanların bu evrensel mesajı benimseyip uygulamaları gerektiği bir kez daha vurgulandı. "Barış dini İslam’ın, hayat rehberi Kur’an-ı Kerim’in, rahmet peygamberi Hz. Muhammed Mustafa'nın, insanlığın sığınabileceği tek liman olduğunu ısrarla anlatmak zorundayız."
Diyanet İşleri Başkanlığı, adaletin ve huzurun sağlanabilmesi için toplumun tüm kesimlerinin sorumluluk alması gerektiğini belirterek, masum canların haksız yere hayatlarını kaybetmemesi için birlik çağrısında bulundu.
Bu açıklamalar, sadece Narin Güran'ın trajik kaybının değil, dünya genelinde yaşanan masum ölümlerin önüne geçilmesi adına yapılan güçlü bir mesaj niteliği taşıyor. Diyanet, toplumun dini ve ahlaki değerlere sarılarak, daha barışçıl ve güvenli bir geleceği inşa edebileceğine olan inancını hutbede dile getirdi.