İstanbul'da yeni doğan bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmalleri nedeniyle ölümlerine neden olan bir çete hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Fezlekede yer alan telefon görüşmeleri, çetenin korkunç planlarını gözler önüne serdi. İşte tüm ayrıntılar...
Çetenin Telefon Görüşmeleri Dehşete Düşürdü
Yenidoğan bebekleri haksız kazanç için anlaşmalı hastanelere sevk eden ve ihmalkar davranışlarla ölümlerine neden olan çetenin telefon görüşmeleri fezlekeye girdi. Konuşmalardaki soğukkanlılık ve acımasızlık, yaşananları daha da korkunç hale getiriyor.
"Çocuğu Öldür, Elli Satürasyonlu Çocuk Mu Olur?"
Fezlekede, hemşire Mehtap S. ile çete üyesi Hasan Basri G. arasında geçen konuşmalarda, bebeklerin uygun olmayan şartlarda tedavi edildiği ortaya çıktı. Hasan Basri G., Mehtap S.'ye “Mehtap çocuğu öldür, elli satürasyonlu çocuk mu olur?” derken, Mehtap S. de “Yav öldüreceğim de öldürsem de bir dert biliyorsun yani” diyerek cevap veriyor. Bu konuşmalar, bebeklerin hayatlarının nasıl hiçe sayıldığını gözler önüne seriyor.
Fazla Hasta Kabul Edilmiş
Çetenin lideri doktor Fırat S. ile Ceren Hatice K. arasında geçen telefon konuşmasında, İlçe Sağlık Müdürlüğü'nden denetime gelindiği gün yapılan konuşmalar da fezlekede yer aldı. Ceren Hatice K., denetim günü hastanedeki hasta yoğunluğunu dile getirirken, Fırat S. ise “Tamam taburcuların var zaten, bugün taburcu edeceğin 3 hastan yok mu? Taburculukları ayarla” diyerek cevap veriyor.
"Haberlere Çıkacağız, Fotoğraflarımıza Şerit Çekecekler"
Soruşturma kapsamında 11 hastanenin hasta takip işini yapan hemşire Hakan Doğukan T. ile Hasan Basri G. arasında geçen telefon görüşmeleri de fezlekede yer aldı. Hakan Doğukan T., “Haberlere çıkacağız, vesikalık fotoğraflarımızla gözlerimize şerit çekecekler siyah” derken, Hasan Basri G. de “Bu sefer hakikaten alacaklar bizi” diyerek karşılık veriyor. Bu konuşmalar, çetenin suçlarının ortaya çıkmasından duyduğu korkuyu yansıtıyor.
"Bize Ne, Bırak Bebek Ölsün"
Bir bebeğin ölümünden sonra hemşire Hakan Doğukan T. ile şüpheli Hüseyin G. arasında geçen telefon konuşmaları da kayıtlara girdi. Hüseyin G., “Bize ne, bırak bebek ölsün ki rahat şikayet edelim” derken, Hakan Doğukan T. ise “Kanka yazık ya çocuk gözümün önünde öldü ya” diyerek cevap veriyor. Bu konuşmalar, çetenin ne kadar vicdansız olduğunu ortaya koyuyor.
Şüpheli Hasan Basri G., denetim günü Z.N.Ç. isimli bir kişiyi arayarak “Denetim gelmiş, alanı toplayın, ne var ne yok hepsini kaldırın, dosya mosya hiçbir şey kalmasın” diyor. Z.N.Ç. ise “Tamam da tekim ben, biri gelsin yardım etsin. Ne dosyası, ne denetimi, evrakları mı kaldıralım?” diyerek cevap veriyor. Bu konuşmalar, çetenin denetimlerden kaçmak için nasıl organize olduğunu ortaya koyuyor.
Fezlekede Neler Var?
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan fezlekede, doktor Fırat S. ve İ.G hakkında özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerini maddi kazanç sağlamak amacıyla kullandıkları belirtildi. Fezlekede, şüphelilerin SGK’ya kullanmadıkları ilaçları kullanmış gibi göstererek fatura ettiği ve haksız kazanç elde ettiği de açıklandı. Ayrıca örgüt üyeleri arasında internet bankacılığı üzerinden para hareketleri olduğu belirtildi.
Fezlekede, örgüt lideri olduğu belirtilen şüpheliler Fırat S. ve İlker G.’nin, ayrı ayrı 10 kez ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 11 kez ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından 180 yıldan 273 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Diğer şüpheliler hakkında ise değişen oranlarda hapis cezaları istendi. Ayrıca fezlekede yer alan hastanelerin ve şirketlerin kapatılması ve mal varlıklarına el konulması da talep edildi.
Sonuç olarak Fezleke, iddianame düzenlenmesi amacıyla Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Çetenin işlediği suçlar ve ihmallerinin boyutu, kamuoyunu derinden sarstı. Adaletin yerini bulması beklenen bu davada, bebeklerin yaşamlarını hiçe sayan kişilerin hak ettikleri cezayı almaları umuluyor.