Evet yine zamlarla uyandığımız bir hafta geçirdik.

Yılın ilk yarısının ciddi zamlarla geleceğini tabi ki hiçbirimiz bilemezdik. Yeni gelen döviz kurlarındaki artış ne yazık ki birçok üründe ciddi zamlarında habercisi oluyor. Buna ilk olarak akaryakıta gelen 3 TL’ye yakın bir zamla merhaba demiş olduk. Enflasyon rakamlarının seçimin de bitmesi ile beraber yeni kabinenin kurulması ile daha da olumlu rakamlara gelmesi umudunu halen içimizde taşıyor olalım ama döviz kaynaklı ürünlerin artan kurdan nasibini de alacağını unutmamamız gerekli gibi.

Önümüzdeki süreçte toplu ulaşım, yiyecek-içecek fiyatları, okul ücretleri, akaryakıt fiyatları, ev kirası derken tüketici kendisini yoğun bir hesabın içerisinde buldu. Ancak yalnızca temel ihtiyaçlar değil, birçok ihtiyaç tüketiciye zamla cevap verecek bir haftaya daha gebe gibi. Yerli üretimin her anlamda tercih edilmesi gerektiğini vurgularken en önemli kriter yerli sermaye olmasıdır. Dışa bağımlı para birimlerinin kurlardaki hareketliliği her zaman zamlarla bize merhaba diyecektir. Dileriz bu zamlar daha da büyümeden önlemler alınır diyelim.