Malum referandum %51,4 evet, %48,6 hayır ile sonuçlandı,

öncelikle bu sonuç vatana, millete ve ümmete hayırlı olsun,
hiç kuşku yok ki “hayır” da birleşen iç ve dış güçlerin bütün ayak oyunlarına rağmen sonuç “evet” açısından tatmin edici,

bu millet bir kez daha her alanda yalnız bırakılmaya çalışılan liderinin yanında durmuş,

içeriğini tam bilmese de referandum metnine “evet” demiş,

liderlerine duydukları güvenden dolayı kayıtsız şartsız onay vermiş,

nice badireleri birlikte atlattıkları liderlerine bundan sonrası için de gerekli yetkiyi vermişlerdir.

bu sonuç her iki tarafta ilginç bir sonuç ortaya çıkarmış,

bir tarafta yenilgiye uğramasına rağmen sevinen, diğer tarafta ise zafere rağmen bunu yeterli görmeyip üzülen bir kesim oluşmuştur.

 

tabi bu sonucun çok anlamlı ve derin mesajları var,
bu mesajları anlamak ve gereğini yapmak siyasilerin işi elbette,

ancak bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı,

ülkemizin iç dinamiklerinin ve uluslararası rollerinin bambaşka bir ivme kazanacağı kesin.

 

Şimdi gelin hem oyların beklendiğinden az oluşuyla hem de seçmenin vermek istediği mesajlarla ilgili şu analize kulak verelim:


AK Parti'nin oylarını aşağı çeken unsurları sırasıyla şöyle sıralayabilirim.
1- Fetö yüzünden mağdur edilip dışlanan gerçek AK Partililer...
2- Hala parti içinde olan, Fetö'ye bulaşmış kişilerin temizlenmemesi.
3- Son virajda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın danışmanı olan Şükrü Karatepe'nin durup dururken ve Anayasa değişikliğiyle alakası yokken eyalet sistemini gündeme getirmesi.

 

Gelelim mesajlara:
Sandıktan çıkan sonuca bakılırsa millet partiye değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a oy verdi.
Oy verirken, 
"Parti içindeki çürük elmaları temizleyeceğine inandığımız için seni destekliyoruz" dedi seçmen. 
Erdoğan'ın bu mesajı aldığını ve kısa zaman zarfında gereğini yerine getireceğini düşünüyorum.
2017 yılı, sorunlu olan Belediye Başkanları ile 28 İl Başkanı'nın, yüzlerce sorunlu İlçe Başkanı'nın partiden dışlanacağı tarih olacak. 

Bir başka deyişle, 2017'nin sonları ya da 2018 yılının ilk aylarında bir seçim görünüyor.
Gelelim büyük fark bekleyip hayal kırıklığı yaşayan reis sevdalılarına...
Dünya üzerinde yüzde 51.4 almasına rağmen kaybetmiş gibi üzülen, yas tutup karalar bağlayan başka bir seçmen kitlesi yoktur herhalde...
Ardından gittikleri adam "Devlet Başkanı" olmuş ama onlar hala "Niye ezici çoğunlukla seçemedik" diye üzülüyor.

Arkadaşlar...
Bir zamanlar "Muhtar bile olamaz" denilen adamı "Devlet Başkanı" yaptınız farkında mısınız?
Bir taraftan PKK'yı,
Bir taraftan YPG'yi,
Bir taraftan PYD'yi,
Bir taraftan Fetö'yü...
Diğer taraftan, Almanya'yı, Hollanda'yı, Fransa'yı, Belçika'yı, İsviçre'yi, Avusturya'yı, İngiltere'yi, Amerika'yı...
Bununla da yetinmeyip CHP'yi, HDP'yi, Saadet'i, Vatan Partisi'ni, AK Parti içindeki AKP'lileri ve daha nicelerini kefenleyip sandığa gömdünüz farkında mısınız?
Daha önce HDP' nin kalesi olan 14 ilde oylarınız yüzde 200 artmış, daha ne istiyorsunuz? diyor analistimiz…

 

Evet millet olarak dünya güçleri ile mecburi bir mücadele içine girdiğimiz,

hedefleri büyüterek dünya çapında projeler geliştirdiğimiz,

bütün bölge mazlumlarının gözünün üzerimizde olduğu,

kendi kabuklarımızı kırarak oyun kurucu olma yolunda adım atmaya başladığımız doğrudur.

 

Selam ve dua ile.