Türkiye'de Çocuklara Şiddet Vakaları Artış Gösteriyor

Son yıllarda Türkiye'de çocuklara yönelik şiddet vakaları endişe verici bir şekilde artıyor. Adalet Bakanlığı’nın 2023 verilerine göre, çocuklara cinsel istismara yönelik açılan soruşturmaların sayısı sekiz yıl öncesine kıyasla iki katına çıktı. Türkiye genelinde 66 binden fazla yürütülen soruşturmanın her birinde en az bir çocuk mağdur olarak yer alıyor.

Narin Cinayetinde Şok Gelişme Narin'in Amcası 5 Kez Kimi Aradı (2)

Bu artış, toplumda ciddi bir kaygı yaratırken, çocuğa yönelik şiddetin önlenmesi için alınan tedbirlerin yetersiz olup olmadığı sorusunu gündeme getiriyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri, güvenlik birimlerine bildirilen çocuk mağduriyetlerinin sayısının da büyük bir artış gösterdiğini doğruluyor. 2023 yılında mağdur çocukların yüzde 12'sinin cinsel istismar vakasıyla karşı karşıya kaldığı belirtiliyor. Bu oran yaklaşık 29 bin çocuğa denk geliyor ki bu da ciddi bir sosyal problemle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.

Narin Güran Vakası: Çocuklara Yönelik Şiddetin En Acı Yüzü

Türkiye’de son dönemde yaşanan çocuk cinayetleri, çocuğa yönelik şiddetin en acı sonuçları olarak karşımıza çıkıyor. En son yaşanan vakalardan biri, 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesi olayıdır. Narin, kaybolduktan 19 gün sonra evine 1,5 kilometre uzaklıkta bir dere kenarında ölü bulunmuştu. Soruşturma devam ederken, bu tür vakaların kamu vicdanında derin izler bıraktığı su götürmez bir gerçek.

Narin'in ölümü, toplumda büyük bir infial yarattı. Ancak bu tür olayların tekil vakalar olmadığını uzmanlar sıkça vurguluyor. Uluslararası Çocuk Merkezi (UÖM-ICC) uzmanları, çocuk cinayetlerinin münferit vakalar olmadığı, sistematik ve politik bir sorun olduğunu dile getiriyor.

Geçmişte Yaşanan Benzer Vakalar ve Yargı Süreçleri

Istismar-1

Türkiye’de benzer olaylar ne yazık ki daha önce de yaşandı. 2016 yılında İzmir’de 9 yaşındaki Y.K.’nın cinsel istismara uğradığı ve mahkemede failleriyle karşılaştıktan sonra kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiği unutulmaz bir vaka olarak akıllarda. Bu olay, Çocuk Koruma Kanunu'na aykırı olmasına rağmen gerçekleşmişti ve toplumu derinden sarsmıştı.

Aynı şekilde 13 yaşındaki N.Ç.’nin 27 kişi tarafından cinsel istismara uğradığı olay da yargı sürecindeki yetersizlikleri gözler önüne sermişti. Dava süreci yıllarca sürdü ve sonunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşındı. Bu vakalar, çocukların hukuki süreçlerde ne denli savunmasız olduklarını ve sistemin eksikliklerini ortaya koyuyor.

Çocuklara Yönelik Şiddetin Boyutları: Resmi Veriler Ne Diyor?

TÜİK verileri, 2023 yılında cinsel istismar mağduru çocukların yüzde 85'inden fazlasının kız çocukları olduğunu gösteriyor. Bu, çocuk mağduriyetinin cinsiyet bazında ciddi bir dengesizliği olduğunu ortaya koyuyor. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, 2015 ile 2023 arasında çocuklara yönelik cinsel istismar davalarının sayısı iki katına çıktı. 2023'te başsavcılıklar tarafından yürütülen 66 binden fazla soruşturmanın her birinde en az bir çocuk mağdurdu.

Uzmanlar, bu rakamların buzdağının sadece görünen kısmı olduğunu vurguluyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na göre, 2024 yılının ilk altı ayında en az 14 kız çocuğu ve 205 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Bu tür veriler, çocukların şiddet karşısındaki korunmasızlığını ve sistemin yetersizliğini gözler önüne seriyor.

Çocuklara Yönelik Şiddet "Sistematik" mi?

Istismar-2

BBC Türkçe’ye konuşan uzmanlar, çocuklara yönelik şiddetin sadece aile içi değil, aynı zamanda toplumsal ve politik bir sorun olduğunu dile getiriyor. Çocuk istismarı vakalarının büyük bir kısmının rapor edilmediği, çünkü özellikle aile içi istismarın toplum içinde dile getirilmesinin zor olduğu belirtiliyor. Çocukların en yakınlarından gelen tehditlere karşı savunmasız bırakılması, istismar vakalarının yüksek olmasına neden oluyor.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan avukat İpek Bozkurt, çocuklara yönelik şiddetin arttığını ve bu artışın kadın cinayetlerine benzer bir şekilde "politik" bir yön taşıdığını ifade ediyor. Bozkurt, bu cinayetlerin cezasız kalmasının şiddet döngüsünü artırdığını savunuyor. Cezasızlık, failin bir sonraki şiddet eylemini meşru gördüğü bir ortam yaratıyor. Özellikle aile içinde yaşanan şiddetin görünmez kılınması, toplumsal normlarla bağlantılıdır.

Cezasızlık Oranı Artıyor Mu?

Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesi, çocuklara yönelik cinsel istismarı düzenliyor. Ancak Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2023 yılında bu tür suçlarda verilen cezalar, 2013 yılına göre ciddi bir şekilde azalmış durumda. 2013'te çocuk istismarı suçundan mahkumiyet alan sanık sayısı 13 bin 925 iken, bu sayı 2023’te 7 bin 88’e düştü. Üstelik, 2023'te çocuk istismarı suçlarından yürütülen soruşturmaların yüzde 34’ünde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi.

Bu durum, çocuklara yönelik suçlarda cezasızlık oranının arttığına işaret ediyor. Bu veriler, faillerin cezalandırılmadığı bir sistemde daha fazla vaka ve mağdur üretilmesine yol açabileceğini gösteriyor.

Çocukları Korumak İçin Hangi Adımlar Atıldı?

istismar

Adalet Bakanlığı, çocuklara yönelik şiddeti önlemek amacıyla bir dizi yasal düzenleme yapıldığını savunuyor. 2016 yılında yapılan mevzuat değişiklikleriyle, 12 yaşından küçük çocuklara yönelik cinsel saldırı suçlarına verilen cezalar artırıldı. Ayrıca, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının süresi 30 yıldan 39 yıla çıkarıldı. Bu düzenlemeler, çocukları şiddetten koruma çabalarının bir parçası olarak öne çıkıyor.

Türkiye, çocuk hakları konusunda uluslararası anlaşmaların da tarafı. Birleşmiş Milletler’in Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi, Türkiye’de 1995'ten bu yana yürürlükte. Bu anlaşma, çocukların eğitim, sağlık, oyun hakkı gibi temel haklarını güvence altına alıyor. Ancak bu hakların korunmasında eksiklikler olduğu bir gerçek.

Eğitim ve Farkındalık Eksikliği

Narin

Uzmanlar, Türkiye’de çocuklara yönelik şiddet vakalarının artışında, yetersiz eğitim ve farkındalık eksikliğinin de etkili olduğunu belirtiyor. Cinsel eğitim ve çocuk hakları konusunda yeterli bilgilendirmenin yapılmaması, çocukların kendilerini savunamamalarına yol açıyor. Ayrıca, ailelerin sosyoekonomik durumlarındaki kötüleşmeler de çocukları daha savunmasız hale getiriyor.

Editör Yorumu

Çocuklara yönelik şiddet ve istismar vakalarının Türkiye’de bu denli artması, toplumun tüm kesimlerini derinden etkiliyor. Adalet Bakanlığı’nın çabaları önemli olsa da, mevcut yasal düzenlemelerin daha etkin uygulanması gerekiyor. Bu konuda sadece hukuki değil, aynı zamanda toplumsal ve eğitimsel adımlar atılması şart. Çocuklarımızın güvenliğini sağlamak hepimizin sorumluluğu.

Kaynak: Haber Merkezi